söz verdim. Ve bir beyefendi verdiği sözleri her zaman tutar. | Open Subtitles | لقد وعدتها والسيد النبيل عليه أن يفي بوعوده |
İlk trene atlayacağıma söz verdim. Zavallı Carol, koca evde bir başına. | Open Subtitles | لقد وعدتها أني سأكون على متن القطار التالي كارول المسكينة , وحيدة في هذا البيت الضخم |
Ancak vazifelerimi biliyorum. Ona, size yardım edeceğim konusunda söz verdim. Bildiğin gibi, Cedric, verdiğim sözler benim için kanundur. | Open Subtitles | أعرف واجباتي , لقد وعدتها أنني سأساعد , و كما تعرف كلمتي قانون. |
Ona söz vermiştim... ben yanındayken o, asla zarar görmeyecekti. | Open Subtitles | لقد وعدتها.. بأن طالما أنني هناك لن تصاب بأي أذى |
Doğum gününde, evde olacağıma söz vermiştim. 11'inci yaş günü. | Open Subtitles | لقد وعدتها اننى ساعود الى البيت فى عيد ميلادها الحادى عشر |
Bize yardım ederse gerçeği anlatacağına söz verdin. | Open Subtitles | لقد وعدتها بالحقيقة بعد ان تنتهي القضية بمساعدتها |
Oh, efendim, Bayan Lemon'a gitmeden önce, sizin herhangi bir maceraya başlamanıza izin vermeyeceğime dair söz vermiştim. | Open Subtitles | سيدي, قبل أن تغادر السيدة ليز لقد وعدتها أنك لن تفعل مغامره |
Tabii. Ona karnaval gösterisinden bir rol sözü verdim. | Open Subtitles | بالتأكيد، لقد وعدتها بمكان في عرض الكرنفال |
Seninle konuşmayacağıma dair ona söz verdim. Sana çok kızmış. | Open Subtitles | لقد وعدتها بألا أتكلم معك، إنها غاضبة منك |
Gitmek zorundayım, ona söz verdim beraber öğle yemeği yiyeceğiz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب، لقد وعدتها بأن سنتاول الغداء سويا |
Berbat bir yalancıyım. Hiçbir şey söylemeyeceğime ona söz verdim. | Open Subtitles | أنني أسوء كاذب لقد وعدتها بأن لا أقول شيئاً |
Hepininizin aynı anda üstüne gelmeyeceğinize dair ona söz verdim o yüzden olduğunuz yerde kalın. | Open Subtitles | لقد وعدتها ألا أدعكم تقتربون منها ابقيا مكانكما فحسب |
İzin verildiğinde, cesedini oraya göndereceğimize söz verdim. | Open Subtitles | حسناً, لقد وعدتها بأننا سنرتب أن يُرسل الى ديارهِ عندما يُخلى سبيل الجثة |
Arkanızdan konuştuklarını,size söylemeyeceğime söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدتها أنني لن أقول شيئا عندما تحدثت عنكم يارفاق من خلفكم |
Kes şunu. Ona şu lezbiyen olayıyla ilgili konuşacağımıza dair söz verdim. | Open Subtitles | كف عن ذلك ، لقد وعدتها أن نناقش مسألة السحاقية |
söz verdim diyorum. Bir beyefendi her zaman sözünün eridir. | Open Subtitles | لقد وعدتها والسيد النبيل عليه أن يفي بوعوده |
Her zaman yanında olacağıma söz vermiştim ailemi asla riske atmayacağıma dair kendime söz verdiğim gibi. | Open Subtitles | لقد وعدتها بأنني سأكون دائما هنا كما وعدت نفسي بأن لا أضع عائلتي في الخطر |
Bana çok kızgın. Onu arayacağıma söz vermiştim ama lanet olası kaçırılma yüzünden arayamadım. | Open Subtitles | وهي غاضبة منّي، لقد وعدتها أن اتصل بها ولم أفعل، لأنني انخطفت |
Ona bugün sınıfında dergicilikle ilgili konuşacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدتها انني سوف اتحدث الى صفها اليوم عن تجارة اعمال المجلة.. |
Ona Alex diye hitap et. Ona iyi davranacağına dair söz verdin. | Open Subtitles | نادِها أليكس لقد وعدتها أن تكوني لطيفة |
söz verdin, evleneceksin. | Open Subtitles | لقد وعدتها ولذلك سوف تتزوجها. |
Her neyse, ona bir sürpriz sözü verdim. | Open Subtitles | على كل حال ، لقد وعدتها بمفاجئه |