yüzükle beraber öğlende burada olacağına söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني بالمجئ عند الظهيرة ومعه الخاتم |
Üzgünüm bayanlar, önce bana gelmeye söz verdi. | Open Subtitles | آسفة أيتها السيّدات، لقد وعدني أن يأتي إلى منزلي أولاً. |
O düğün alışverişine benimle geleceğine söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني أن يرافقني للتسوّق من أجل حاجيات الزفاف |
Evet, eğer iyi bir karne getirirsem babam alacağına dair söz vermişti. | Open Subtitles | نعم , لقد وعدني أبي بواحدة ان حصلت على علامات دراسية جيدة |
Bana, önce size danışacağına dair söz vermişti. | Open Subtitles | لقد وعدني بصدق أنه سيناقش معك الأمر أولاً |
O bizi yeni evimize götürecek O bana gökteki yıldızlar kadar sayısız bir soy vaat etti. | Open Subtitles | سيقودنا الي ارضاً جديدة لقد وعدني الله بأحفاد كمثل عدد النجوم |
İşbirliğim karşılığında bana para ve kalacak bir yer vereceğine söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني بالمال و مكان للإقامة مقابل تعاوني |
Bir süre bu konuyu açmayacağına söz verdi ve hepsi bu ağlamaklı zırvalıkla oldu. | Open Subtitles | لقد وعدني بأنه سيتجنب الموضوع لفترة و فجأةً هو غارق في بكائه التعيس |
Bir süre bu konuyu açmayacagina söz verdi ve hepsi bu aglamakli zirvalikla oldu. | Open Subtitles | لقد وعدني بأنه سيتجنب الموضوع لفترة و فجأةً هو غارق في بكائه التعيس |
Majesteleri bana, tüm bu büyük meselelerin açıkça ve özgürce parlementoda tartışılacağına dair söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني فخامته بأن جميع هذه القضايا ستناقش بحرية في البرلمان |
Buraya gelip yardım alacağına söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني بأنه سيعود للحصول على المساعدة، |
Kardeşim bana beni aileme kavuşturacağına dair söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني أخي بجمع شملي مع عائلتي مُجدداً |
Evan, söz verdi. Bir dahakine beni hamile bırakacakmış. | Open Subtitles | لقد وعدني ايفن ان يجعلني حاملا من دون علمي |
Sessiz kalırsam sorunları düzelteceğine söz verdi ve yaptı da ama daha önceki modelleri hiç düzeltmedi ve o adam öldü. | Open Subtitles | لقد وعدني بإصلاح المشكلة إذا ضللت هادئه ولقد فعل ولكنه لم يعد ليصلح السياراة التي صنعناها من قبل |
Yıllar önce onunla Amerika'ya gelmemi istediğinde evleneceğimize dair söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني بالزواج عندما طلب مني المجيء الى امريكا معه قبل عدة سنوات |
Sonsuza kadar unutmayacağım bir gece olacağına söz verdi. | Open Subtitles | و امراً اخر؟ لقد وعدني بانها ستكون ليلة لن انساها |
Sonsuza kadar unutmayacağım bir gece olacağına söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني بانه ستكون ليلة لن انساها طوال حياتي |
söz vermişti! Hiçbir şeyi zamanında yetiştiremeyeceğiz! | Open Subtitles | لقد وعدني ، لن نستطيع تحضير أيّ شئ في هذا الوقت |
Bir sürü söz vermişti. Yalanlarından bıktım. | Open Subtitles | لقد وعدني بالعديد من الأشياء لكنني سئمت كذبه عليّ |
Birlikte olacağımıza dair söz vermişti ama beni sadece kullanmış. | Open Subtitles | لقد وعدني بأن نبقي مع بعضنا البعض ولكنه كان يستغلني فحسب |
Güzel bir tatil vaat etti ve ben de inandım. | Open Subtitles | لقد وعدني بعطلة رائعة و انا صدقته حقاً |