Dosya ortadan kayboldu. Ancak Okuyacak kadar zamanım oldu ve sonra kayboluverdi. | Open Subtitles | أختفى الملف، كان لدي وقت كافٍ لقراءته فقط ثم أختفى |
Eğer birimiz çağrılırsa... diğerimiz Okuyacak güzel bir şeyler bulabilir. | Open Subtitles | اذن , اذا تم استعداء احد منا, واحد منا سيجد شيء مفيد لقراءته |
Eminim birisinin okumak için vakti olmuştur. | Open Subtitles | حسناً، أنا متيقنة أن هناك من يملك الوقت لقراءته |
Kuyruklu yalan ama tekrar tekrar okumak için yeterli zamanın olacak. | Open Subtitles | انها قراءة طويلة, ولكن سيكون لديك الوقت لقراءته وإعادة قراءته. |
Bitirdiğimde okumaya can atıyor. | Open Subtitles | هى متشوقه لقراءته عندما اُنتهى منه |
- Henüz okumaya fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم تتسنى لي الفرصه لقراءته حتى الان |
Darius ve okumaları sayesinde zar zor yürüyebiliyor. | Open Subtitles | إنه بالكاد يستطيع أن يتحرك , شكراً لداريوس و لقراءته |
dikkat, dikkat et... dinleyin çocuklar, istediğiniz zaman gelip onu okuyabilirsiniz. | Open Subtitles | بحذر، بحذر يمكنكما القدوم لقراءته في أي وقت |
Okuyacak kadar iyi olduğunda bunu sana vermemi söyledi. | Open Subtitles | لقد طلب مني أن أعطيكِ إياه إن كنتِ بصحة جيدة لقراءته. |
Okuyacak zaman bulabiliyor musunuz? | Open Subtitles | وأثار أهتمامى وجود كتاب مقدس بجانب سريرك ... هل تجد فعلاً الوقت لقراءته ؟ |
Onu Okuyacak kadar umutsuz görünmek istemiyordum | Open Subtitles | لم أكن أريد أن أبدو يائسة لقراءته |
Bunun Okuyacak bir atlası falan yok mu? | Open Subtitles | أتمنى لو كان عندي أطلس لقراءته |
Bunu Okuyacak aptallara acıyorum. | Open Subtitles | أشفق على الأحمق الذي اضطر لقراءته |
Bu yetişkinler için ama aynı zamanda da Thelonious için, Okuyacak yaşa geldiğinde okuması için: Dünya sana diyecek ki "Daha iyi bir insan ol." | TED | لذا، ما سألقيه عليكم للكبار، لكنه أيضًا لـ ثَالُوْنِيُوْسْ، عندما يصبح كبيرًا لقراءته: سيقول لك العالم، " كن شخصًا أفضل " |
Yeni bir kitap yazdığınızı duydum. okumak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | سمعتُ أنكَ تعمل على كتابة كتاباً آخر، أتحرّق شوقاً لقراءته. |
Orada başka birşey daha yazıyor, ama okumak için çok kirli. | Open Subtitles | هُناك شيء آخر مكتوب بعده، لكنّه مُشوّش بشدّة لقراءته. |
okumak trilyon yıl sürecek. Kitabın ne hakkında olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | اراكَ لاحقاً . هذا سيأخذ منا بليون سنه لقراءته . |
...Fakat şu an bunu okumak için çok duygusalsın. Saklaması için Schmidt'e vereceksin. | Open Subtitles | و لكنك عاطفياً للغاية في الوقت الحالي لقراءته ستعطيه لـ (شميت) ليحتفظ به |
Bu şekilde kimsenin okumaya zamanı olmadı! | Open Subtitles | لذالميكنعند أحد وقت لقراءته. |
sadece okumaya fırsat bulamamıştım. | Open Subtitles | لم تتح لي الفرصة لقراءته فحسب |
Henüz okumaya fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم تتسنى لي الفرصة لقراءته |
İncil'i insanlara okumaları için verdiğini, anlamını tartışmaları için olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال بانه اعطى الناس الكتاب المقدس لقراءته وليس ليتمكنوا من تحريف معانيه |
Dr. Weiss, mahkeme kararı var isterseniz okuyabilirsiniz. | Open Subtitles | (وايس)، لديّ أمر قضائي، ومرّحب بك لقراءته. |