Kalp sağlığımızı düşünürken duygularımızın gücü ve önemini kesinlikle göz önüne almak zorundayız. | TED | ويجب علينا، علينا الانتباه أكثر لقوة وأهمية العواطف في كيفية العناية بصحة قلوبنا. |
Çeşitliliğin gücü için değişim yaratmak ve insan temsili olmak için kendinizi bir gemi olarak kullanmakla ilgilidir. | TED | هو أن تكون بمثابة وسيلة للتغيير وممثلًا إنسانيًّا لقوة الاختلاف. |
Krypton'da birisinin düşmanından korktuğunu itiraf etmesi büyük bir güç göstergesidir. | Open Subtitles | علي كوكب كريبتون انه استعراض لقوة كبيره بكونك تعترف بمخاوفك للعدو |
Milli Güvenlik'in gücünü göstermek için ibreti alem olsun diye beni buraya tıktı. | Open Subtitles | إختار ان يجعل مني مثالأ لقوة مجلس الأمن القومي ، وها نحن هنا |
İnanıyorum ki besinlerin gücünün evimizde bizi yaşamın en iyi parçalarına bağlayan önemli bir yeri var. | TED | أعتقد إعتقاداً راسخاً أن لقوة الغذاء مكان بدائي في منازلنا التي تربطنا بأفضل أجزاء من الحياة. |
Bu tür zor dönemlerde ben daha büyük bir güce sığınıyorum. | Open Subtitles | أتعلمين, باللحظات الصعبة كهذه عادة أتجه لقوة أعظم مني الدين ؟ |
Sıkı önlemler almak için, sadece otorite değil, yaptırım gücü de gerekli. | TED | وبالتالي نحن لا نحتاج إلى السُلطة فقط، بل لقوة تنفيذ القوانين لمُحاصرة التلوُّث والقضاء عليه. |
- Hücreleriniz hız gücü içermiyor. | Open Subtitles | لم تعد خلاياك تحتوي على آثار لقوة السرعة |
Sadece iksir için Üçlü'nün gücü'ne ihtiyacımız vardı, yok etmek için değil. | Open Subtitles | لا عليكِ. فنحن لا نحتاج لقوة الثلاثة لقهره، بل للجرعة فحسب |
Ölümü kandırma gücü sadece bir kişi tarafından elde edildi ama birlikte çalışırsak biliyorum ki bu gizemi çözebiliriz. | Open Subtitles | لخداع الموت نحتاج لقوة . واحد فقط يمكنه اكتسابها لكن ان عملنا سوية انياعلمانهبامكاننااكتشافالسر. |
Ellerini kullanarak üç kişiyi alt etti üçünün de silahı onun gücü karşısında çaresizdi. | Open Subtitles | لقد تغلب على 3 رجال باستعماله يديه فقط الرصاص كان عديم الفائدة بالنسبة لقوة يديه |
Bir kağıdın elinizde yarattığı baskı kadar bir güç uyguluyor; çok hafif. Nazik itiş gerçekleştiğinde de, aylarca, hatta yıllarca çalışabiliyor. | TED | ويولد قوة مماثلة لقوة قطعة ورق على يدك، خفيفة بشكل مذهل، لكنها تستمر لأشهر وسنوات، مولدة هذه الدفعة الخفيفة. |
Takdir edersiniz ki, eğer yabancı bir güç tarafından parayla tutulmuş bir ajan olsaydınız sizi işimizin temizliği ve samimiyetiyle etkilemek bana hiçbir yarar sağlamazdı. | Open Subtitles | يمكنك الفهم بأنه لو كنت عميل شراء لقوة أجنبية كيف سيكون من مصلحتي |
Ya da en azından benim önsezi güç bir gelişme , bilmiyorum. | Open Subtitles | أو على الأقل تطوير لقوة الرؤى عندى لا أعلم |
Ne onları bulmak sonra üç gücünü gerekirse? | Open Subtitles | ماذا لو احتجنا لقوة الثلاث بعد أن نجدهم ؟ |
Bizimle Charmed Ones gücünü ihtiyacımız var hangisi. Zamankinden daha Şimdi daha fazla. | Open Subtitles | لهذا السبب نحن بحاجة لقوة المسحورات معنا ، الآن أكثر من أي وقت مضى |
Yani, biz Şimdi üç gücünü kanal biliyorum, yüzden diyelim sadece vanquish Köle Kral gidin. | Open Subtitles | أعني ، نحن نعلم أن بإمكاننا أن نصل لقوة الثلاث الآن . لذا لنذهب و نقضي على ملك العباد |
Hançerin gücünün görüşünü gölgelemesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك السماح لقوة النصل بالسيطرة عليك |
Yoma gücünün tamamının sadece bir kolda serbest bırakılmasıdır... | Open Subtitles | هي الاطلاق الكامل لقوة اليوما في ذراع واحد فقط |
Bu yemeğinizi yaklaşık normal yer çekiminin 500.000 katı bir güce maruz bırakıyor, ve aman allahım, bütün bir tavuğu nasıl temizliyor. | TED | إنها تعرّض الطعام لقوة أقوي بخمسين ألف مرة من الجاذبية الأرضية، ويا إللهى، أيمكنها تصفية مرقة الدجاج. |
Bana göre, senin yeniden dirilmen, evrende yüksek bir gücün olduğunun... en güçlü kanıtıdır. | Open Subtitles | إنبعاثك مرةً أخرى هو دليل قوي لقوة كبيرة في العمل من منظوري الخاص |
Kanun gücünde somut birşey olmadan... okullar hakkında nasıl bir bilgiyle karar alacağız? | Open Subtitles | كيف سنتخذ قرارات إدارية حيال مدارسنا بدون شيء صلب يستند لقوة القانون ؟ |
Yüce Güçlerle olan tüm bağlantıları kesilecek ve belge bize iade edilecek. | Open Subtitles | الدخول لقوة الوجود, سوف يجعله منقطع و تعود الوثائق الينا |