3 yıl önce bir kıza çarptıktan sonra, alkollü araç kullanmaktan tutuklandı. | Open Subtitles | ألقي القبض عليه قبل ثلاث سنوات لقيادة السيارة ثملاً بعد أن أصاب فتاةً صغيرة |
Dikkatsiz araç kullanmaktan tutuklusun. | Open Subtitles | أنت موقوف لقيادة السيارة بتهوّر |
Bak, sizin gibi şuclulara ödeme yapamayı tercih ediyorum, süper arabayı sürmek için | Open Subtitles | نظرة أنا فقط بل دفع المجرمين مثل نفسك لقيادة السيارة الفائقة. |
Yüzyıl önce, bir arabayı kullanmak için arabanın mekanik kısımlarıyla ilgili bir çok şey bilmeniz gerekliydi, kontağın ateşleme zamanının çalışması gibi bir sürü şeyler. | TED | منذ مئة عام كان من الضروري جدا لقيادة السيارة كان يتوجب عليك ان تعي تماما كيفية عمل ميكانيكيتها وكيفية توقيت الاشعال اليدوي لها .. ومثلها من امور .. |
Öyle bir iş modeli ki arabayı kullandığınız kadar cebinizden para çıkacak Yani dakikalar için ya da miller için diyebilirsiniz. Bu modeli zaten biliyorsunuz arabanın fiyatı ucuzlayacak tıpkı cep telefonları gibi. Kullandığınız km başına para vereceksiniz. | TED | نموذج العمل الذي فيه المال يأتي بالفعل , لقيادة السيارة , الدقائق ، الأميال إذا أردت , تلك الأشياء المألوفة لكم جميعاً , تُدعِم سعر السيارة , مثل الهواتف المحمولة . ستدفعون للأميال . |
Zırhlı arabayı sürmesi için Locus Fender işe alınmıştı. | Open Subtitles | تم تكلفة (لوكاس فندر) لقيادة السيارة المسلحة |