"لكسر" - Translation from Arabic to Turkish

    • kırmak
        
    • kıracak
        
    • kırmaya
        
    • kırma
        
    • kırmanın
        
    • bozmanın
        
    • kırıp
        
    • kırık
        
    • kırmış
        
    • koparmak
        
    • kırabilecek
        
    • bozmak
        
    • bozmaya
        
    • kırılmış
        
    • çiğnemek
        
    Benim gücüm. Ama chakra zincirlerini kırmak için yeterli değil. Open Subtitles قوّتي، لكنها ليست قويّةً بما يكفي لكسر سلسلة التشاكرا هذه
    Koruyucu büyünün yan etkisini kırmak için sadece bir eğlenceydi. Open Subtitles لكنه كان مجرد أثر سلبي مسلي لكسر تلك التعويذة الحامية
    Kilidi kıracak bir şey bulalım. Open Subtitles إنظر حولنا. شاهد ماذا يمكن أَن تجد لكسر ذلك القفل.
    Bazılarının o zincirleri kırmaya, onlara tenlerinin rengi veya onları saran inançlar tarafından dayatılanlarla kısıtlanmayı reddetmeye cesareti var. TED بعض الأشخاص لديه الشجاعة لكسر ذلك، وعدم قبول الحدود المفروضة عليهم بسبب لون بشرتهم أو بسبب اعتقادات من حولهم.
    Bir an önce yola çıkarsam rekoru kırma şansım olabilir. Open Subtitles إن غادرت باكرا فما زال لدي الوقت لكسر الرقم القياسي
    1977 yılında icat edildiğinde, 426 bit RSA anahtarı kırmanın 40 katrilyon yıl alacağı tahmin edilmişti. TED عندما تم اختراعها، سنة 1977، قُدّر بأن الأمر سيستغرق 40 كوادريليون سنة لكسر مفتاح من نوع آر إس أي، 426 بايت
    Ama bunu bozmanın sorumluluğunu taşıyamam. Open Subtitles ولكن أنا لا يمكن أن تكون مسؤولة لكسر عنه.
    Bu da şu anlama geliyor ki, artık bu salgının belini kırmak için araçlarımız var. TED ما يعنيه ذلك أننا نملك الأدوات لكسر ظهر هذا الوباء.
    Bazı oğlanlar beni kırdı, çok gençken, erkeklerin bir kızı kırmak için neler yapabileceğini bilmiyordum. TED كسرني بعض الأولاد ، عندما كنت صغيرة جدا، لم أكن أعرف ما يمكن للأولاد القيام به لكسر فتاة،
    Bu kısır döngüyü kırmak için ne yapabiliriz? TED ماذا يمكننا أن نفعل لكسر هذه الحلقة المفرغة؟
    Ama kuşatma halkasını kırmak için önemli bir saldırı ya da hava gücü yoktu. Open Subtitles لكن لم يكن هناك عمل هجومى مخصص لكسر الحصار المفروض كذلك لم يكن هناك دعم جوى
    Fakat aklıma kafatasını kıracak kadar ağır PVC kaplı bir şey gelmiyor. Open Subtitles لَكنِّي لا أستطيعُ التَفكير بأيّ شئ مصنوع من البلاستيك الثقيل يكفي لكسر في الجمجمة
    Ama yukarı doğru saplamak bıçağın ucunu omurgada kıracak kadar sert değil. Open Subtitles لكن كان أيضا من الصعوبة فعلا التوجه إلى الأعلى، الصعوبة بما فيها الكفاية لكسر طرف الخروج من السكين على فقرات.
    Sadece merhaba demek için aradım. Aramızdaki buzları kırmaya çalışıyorum. Open Subtitles إتصلت فقط كي أسلم عليك هذا لكسر التوتر لا غير
    Çok geçmeden, Etik bir seçim yapmak zorunda kalır: gizemli bir kristalin içine saklanmak veya dış kapıyı kırmaya çalışmak ve koşarak kaçmak. TED قريبًا، إيثيك واجهت اختيار الإختباء داخل كريستالة غامضة، أو المحاولة لكسر الباب الخارجي والقيام بالهروب.
    Yeğenim, Hector Enderby'ye, bundan böyle haftada bir gün yerine, her gün gönlünce ava çıkabilmesini sağlamak- böylece düşüp kafasını kırma olasılığını arttırmak için. Open Subtitles و ابن اخى,هيكتور ابدرباى, وذلك حتى يستطيع ان يتحمل تكاليف الصيد يوميا بدلا من مرة اسبوعيا وهكذا, ستكون هناك العديد من الفرص لكسر رقبته
    Canavarla olan bağlantınızı kesmelisiniz. Bu laneti kırmanın bir yoludur. Open Subtitles عليكِ أن تقطعى خط النسب بينك و بين الوحش إنها الطريقة الوحيدة لكسر اللعنه
    Büyüyü bozmanın başka bir yolu olduğunu söylemiş. Open Subtitles وقال كانت هناك طريقة أخرى لكسر الإملائي.
    Gidip şu İrlandalı'nın diz kapaklarını kırıp yemeye bir şeyler alalım. Open Subtitles لنذهب لكسر ركبة هذا الايرلندي الحقير و نحصل على بعض الطعام
    Sen ona vurduktan sonra hastanede çekilen röntgeninde kırık yoktu. Open Subtitles بعد أن ضربتِه أخذ المشفى أشعة سينية، لا وجود لكسر
    Kan basıncın yükseldi böbreküstü bezlerin aşırı hızlandı ve beyaz hücre sayın, bir yerini kırmış olabileceğine işaret ediyor. Open Subtitles إرتفع ضغط دمك و ازداد إفراز هرمون الأدرينالين و خلايا الدم البيضاء متجمعه لابد أنك تعرضت لكسر في العظام
    o zincirleri koparmak oldukça zor çantana bir bakabilir miyim? Open Subtitles ومن الصعب جدا لكسر واحد من تلك الأشياء خارج. العقل إذا كان لنا أن نلقي نظرة في حقيبتك؟
    Neden dünyamız kalbimizi kolayca kırabilecek, güzel kadınlarla dolu? Open Subtitles لماذا يجب أن يكون شغلها كوكبنا مع النساء الجميلات الذين موجودة بكل بساطة لكسر قلوبنا؟
    Sessizliği bozmak maksadıyla birisi, o gece veya ertesi... veya başka bir gece için düzenlenen eğlenceden bahsetmişti. Open Subtitles لكسر الصمت, تحدث احدهم من باب التسلية للتحضير للمساء او اليوم التالي او الذي بعده
    Eger beni tuttuysan Tasha, ben bu evlilik anlasmasini bozmaya çalisacagim. Open Subtitles إذا قمتى بتوظيفى تاشا سأحاول العمل لكسر إتفاق ما قبل الزواج
    - Ve bir dönem L5 omuru kırılmış. Open Subtitles و في فترة من حياته، تعرض لكسر في عموده الفقري. حسناً، جاري العمل عليه.
    Kuralları çiğnemek istersek, çiğneriz olur biter. Open Subtitles إذا كنا نريد لكسر القواعد، قواعد الشوط الاول.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more