Baylar, göz bebeklerinize hakim olun çünkü Size bu gece neler getirdiğimizi görünce yuvalarından fırlayacaklar. | Open Subtitles | أيها السادة، من الأفضل أن تمسكوا بمقل أعينكم لأنها ستخرج من رؤسكم حين ترون ما لدينا لكم هذا المساء. |
Amerikan Yakartop Kurumu tarafından Size bu $50,000 çeki vermek benim için bir onurdur. | Open Subtitles | يسعدني ان اقدم لكم هذا الشيك بمبلغ 50 الف دولار |
Bu ilaçlar onu uyutacaktır, Tim. Sana bunu garanti ederim. | Open Subtitles | هذه سوف تهدئها تيم انا استطيع ان اوكد لكم هذا |
Birisi yolladı Sana bunu, özellikle de bu projeyi sona erdirmek için. | Open Subtitles | أحدهم نقل لكم هذا وتحديداً لإيقاف هذا المشروع |
Bugün, size şunu sormak istiyorum: Çocuklardan şehirlerimizi tasarlamalarını isteseydik ne olurdu? | TED | ولكنّي اليوم أودّ أن أوجّه لكم هذا السؤال: ماذا يمكن أن يحدث إن قمنا بتكليف الأطفال بتصميم مدننا؟ |
İstediği şeyi söyleyebilir ancak size şunu diyeceğim her jüri veya hakim, olayı benim gibi görecek ve bu dava düşecek, ben de serbest kalacağım. | Open Subtitles | يستطيع أن يقول ما يشاء لكني أقول لكم هذا ان هيئة محلفين أو القاضي سوف يرون برائتي |
Ve Bunu size anlatmak için bu araştırmayı yaparken karşılaştığım altı karakter ile tanıştırmak istiyorum. | TED | و أنا أريد أن أوضح لكم هذا عن طريق تعريفكم بست شخصيات قابلتهم عندما كنت أعمل على هذا البحث. |
Ama Monica'nın ağabeyi olarak sana şunu söylüyorum... | Open Subtitles | ولكن مع الأخ الأكبر مونيكا، لي من ان اقول لكم هذا: |
Annenin isteğine uygun olarak, bunu sana verirken... yalnız olman gerekiyordu. | Open Subtitles | وفقا رغبات الأم، وأنت وحدك و أن أكون هنا عندما أعطي لكم هذا. |
Programımızı özel bir haber için kesiyoruz. | Open Subtitles | البوليس الدولي يقدم لكم هذا التقرير الخاص |
Size bu sabah okumak istediğm Matthew, bölüm 7, ayet 24'ü hatırladım. | Open Subtitles | تذكرت ذلك من الــكتاب الــمقدس الــفصل السابع،آية أربعة وعشرون الــذي أود أن أقراه لكم هذا الــصباح |
Size bu el yapımı ok ve yay'ı takdim etmek isterim. | Open Subtitles | - الشرف لي. أود أن أقدم لكم هذا القوس والسهم يدويا. |
Size bu broşürü vermek istiyorum üzüntünün belirtilerini ve işaretlerini anlatan bir sürü bilgi var. | Open Subtitles | أردت أن أقدم لكم هذا الكتيب التي لديها الكثير من المعلومات الجيدة حول علامات وأعراض الحزن. |
Sana bunu vermek istemiyorum ama elimden çıkaracak başka bir kartım yok. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أقدم لكم هذا... ... ولكن ليس لدي أي شيء آخر لتجاهل. |
Sana bunu bir sefere mahsus olarak söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا ستعمل فقط اقول لكم هذا مرة واحدة. |
Beni buraya getirme nedeniniz buysa eğer. Ama size şunu diyeyim. | Open Subtitles | السبب كنت أحضر لي هنا، لذلك استطيع ان اقول لكم هذا . |
Eğer country müziğinin güçlü olmadığını düşünüyorsanız, size şunu diyeyim: O yaşa kadar gelmem babamın Johnny Cash tutkusu ve "A Boy Named Sue" (Sue adında bir oğlan) şarkısı sayesindedir. | TED | حسن ، إذا كان يظن أحدكم أن موسيقي الريف الامريكي ليست قوية ، دعوني أقول لكم هذا : أنا وصلت لهذا الوضع بسبب شغف والدي بجوني كاش و أغنية " ولد إسمه سو" |
Bunu size birkaç slaytla anlatacağım ve nasıl çalıştığıyla ilgili bir örnek vereceğim. | TED | سأفصل لكم هذا في الشرائح القليلة هنا و أعطيكم مثالاً عن ما يعنيه هذا. |
Bunu size söylemez, ama sosyoloji diploması vardır. | Open Subtitles | أنه لن أقول لكم هذا. وقد حصل على درجة في علم الاجتماع. |
Paçaları sıva. Ama sana şunu söylüyorum, hiç bir şey bulamayacaksın. | Open Subtitles | ملء الأحذية الخاصة بك ، لكنني أقول صباحا لكم هذا. |