Ama unuttuğun bir şey var. | Open Subtitles | لكنك نسيت شيئاً واحداً |
Ama unuttuğun bir şey var dostum. | Open Subtitles | لكنك نسيت يا صديقى... |
Fakat unuttuğun bir şey var, karşı binadaki tanık. | Open Subtitles | لكنك نسيت الشاهد الثاني في المبنى المقابل |
Fakat unuttuğun bir şey vardı. | Open Subtitles | لكنك نسيت شيئاً على الطريق |
Evet ama çevrendeki bizlerin, büyük bir kısmının olmadığını unutuyorsun. | Open Subtitles | أنا مسيحي مثله أجل، لكنك نسيت بأن العديد من محيطك ليسوا كذلك |
Evet, galiba gidecek bir yerim olmadığını unutuyorsun. | Open Subtitles | أجل، لكنك نسيت بأن ليس لدي أي مكان أولج إليه. |
Billy Loomis'le ilgili bir şeyi unutuyorsun. | Open Subtitles | و لكنك نسيت شيئاً واحداً عن "بيلي لوميس" |
- Bu kışkırtmaları dikkate almıyorum. - Ama birşeyi unutuyorsun... | Open Subtitles | أرفض تصعيد الأمر لكنك نسيت شيء واحد |