"لكنني أشعر" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama sanki
        
    • Ama ben
        
    • gibiyim
        
    • fakat ben
        
    İyi niyetli olduğunu biliyorum, ama sanki sana güvenmemeliymişim gibi hissediyorum. Open Subtitles أعلم أنّك تنوي خيراً، لكنني أشعر أنني لا أستطيع الثقة بك.
    Aradan uzun zamanın geçtiğini biliyorum ama sanki tüm olanlar dünmüş gibi hissediyorum. Open Subtitles يبدو ذلك منذ زمن بعيد لكنني أشعر بأنه حدث البارحة
    Tam hatırlamıyorum ama sanki çok fazla seksiydi. Open Subtitles صحيح؟ لا أتذكر كفاية لكنني أشعر بأنه كان جذاباً جداً
    Acında yapayalnız hissettiğin için üzgünüm Ama ben de öyleyim. Open Subtitles أنا آسفة لشعورك بالوحدة بينما تعانين، لكنني أشعر بالوحدة أيضاً
    Bu kalıp tam bir klişe Ama ben her şeyde bir güzellik olduğunu düşünüyorum. TED و هذا القالب هو مبتذل جداً لكنني أشعر أن الجمال موجود في كل شيء
    "Canının sıktığım için üzgünüm tatlım ama kapana sıkışmış bir hayvan gibiyim." Open Subtitles أنا آسفة لإزعاجكِ ، يا عزيزتي لكنني أشعر باني كحيوانٍ في فخ
    Bazen de bana seçtiriyor, fakat ben Tanrı'yı oynadığımda biraz tırsıyorum. Open Subtitles وأحياناً، يدعني أختارها لكنني أشعر بالغرابة قليلاً عندما أؤدي دور القدر
    ama sanki tükendim. Sen de yaptıklarını bu yüzden yaptın. Open Subtitles أحب بأن أكون زوجة ، لكنني أشعر فحسب بأنني ضعت بمكاناً ما
    Tabiki hayır. ama sanki 1984 'de doğmuş gibi hissediyorum . Open Subtitles بالطبع لا, لكنني أشعر أنني ولدت عام 1984
    Konuşmanda güvenden bahsediyordun ama sanki bir şeyler saklıyor gibisin. Open Subtitles أنت تتحدث في كلامك عن الثقة لكنني أشعر أنكِ تُخفي شيئـًا
    Kendimizi bu kadar ucuzdan satmak istemiyorum ama sanki onlar Beyoncé ve Jay Z, biz ise sadece Kim ve Kanye'yiz. Open Subtitles و أنا لا أحاول التقليل من شأننا. (و لكنني أشعر و كأنهما (بيونسي) و (جاي زي (و نحن (كيم) و (كانيي.
    Roseanne, her zaman olduğu gibi, seni pek dinliyor sayılmazdım, ama sanki bizi evli bir çiftle kıyasladın gibime geldi. Open Subtitles (روزين), محظوظ الآن، أنا بالعادة استمع إليك نصف استماع لكنني أشعر بانك تقارننا بزوجين
    ama sanki daha fazla olmuş gibi. Open Subtitles لكنني أشعر بأنها أكثر من ذلك.
    Ama ben senin yanındayken duygularımı rahatça dışa vuruyorum. Open Subtitles لكنني أشعر بالحرية بالحديث عن مشاعري معكِ
    Tanrı'nın kızları beklemesini istediğini biliyorum Ama ben hazırım. Open Subtitles الرب يريد من الفتيات أن تنتظر، لكنني أشعر بالطمأنينة تجاهك
    Sanal bir dünya Ama ben hâlâ burada gerçek hayattakinden daha çok yaşadığımı hissediyorum. Open Subtitles إنه عالم افتراضيّ لكنني أشعر بالحياة هنا أكثر من العالم الحقيقيّ
    Seni daha önce görmüş gibiyim. Yüzleri asla unutmam. Open Subtitles لكنني أشعر بأني رأيتك من قبل ولن أنسى وجهك
    Seni daha önce görmüş gibiyim. Yüzleri asla unutmam. Open Subtitles لكنني أشعر بأني رأيتك من قبل ولن أنسى وجهك
    Ben...ben...ben duygusal ya da fiziksel olarak yorgun olmalıyım fakat ben...ben tüm gün çalışabilirmişim gibi hissediyorum. Open Subtitles ينبغي أن أكون منهكاً، جسدياً وعاطفياً لكنني أشعر أنّ بوسعي العمل طوال اليوم
    Annem bize çok fazla özgürlük verdi fakat ben de Opal'e çok az özgürlük vererek hata yaptığımı hissediyorum. Open Subtitles , أمي أعطتنا الكثير من الحرية لكنني أشعر بأنني قمت بخطأ بأعطاء (أوبل) القليل من الحرية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more