Bunu bistro masası (bistro table) diye isimlendirdik, Ama henüz görücüye çıkmaya hazır değil. | TED | نسميها طاولة الحانة، لكنها غير جاهزة بعد للعرض في فترات الذروة. |
Ama o kadar da tehlikesiz sayılmaz çünkü çok fazlalar. | TED | و لكنها غير حميدة، لأن هناك الكثير منها. |
kulağa iyi bir fikir gibi geliyor Ama gerçekçi değil ve bunu küresel olarak zorunlu hâle getirmek imkansız. | TED | لربما تبدو كفكرة عظيمة لكنها غير واقعية ومن المستحيل للغاية تطبيقها عالمياً. |
Ama bir şeyleri kendimizin deneyimlemesi yeterli değil. | TED | لكنها غير كافية لتجربة الأشياء بأنفسنا. |
Biyolojik babasını arıyordu Ama ne kadar aradıysa da babasını bulamadı. | Open Subtitles | إنّها تبحث عن أبيها الحقيقي، لكنها غير قادرة على معرفة مكانه مهما حاولت |
Ama yanında seni düşünen birileri olmadığında yaptıklarının önemi yok. | Open Subtitles | لكنها غير ضرورية إذا كان الناس من حولك لا يشعورن بالأسف لأجلك |
Süpermarkette hoş olabilir Ama evde olmayabilir. | Open Subtitles | ربما تكون لطيفة فى السوبرماركت لكنها غير لطيفة فى البيت |
Canın yanar Ama çabuk biter. - Evet! | Open Subtitles | لكنها غير حالا في جواد للأزياء العالمية. |
Evet, Ama bir süredir istihbarat işleriyle ilgilenmiyor. | Open Subtitles | نعم, لكنها غير نشطة فى دوائر المخابرات منذ فترة |
-Seni benim konuştuğum kadına gönderebilirdim Ama gerçekte var olan biri değil. | Open Subtitles | حسنا يمكن ان ادلكم إلى امرأة أتحدث ، لكنها غير موجودة. |
Evet Ama doğruca aşağıyı kaydetmiyor. | Open Subtitles | أجل , لكنها غير مصوّبة بشكل مباشر نحو الأسفل |
Güzel hareket Ama gereksiz tatlım. | Open Subtitles | هذه إيماءات جميلة, لكنها غير ضرورية, عزيزتي |
- ...Ama nedensel olarak alakalı değiller. - Bunu biliyorum. | Open Subtitles | لكنها غير متعلقة على نحوٍ سببي - أعلم ذلك - |
Polimer dokumamız onu hafif yapıyor, Ama buna rağmen epey dayanıklı. | Open Subtitles | طلائنا من البوليم يجعلها خفيفة, لكنها غير قابلة للتلف |
İsteyerek yaparsan bonus olur Ama çok da gerekli bir şey değil. | Open Subtitles | لكانت المشاركة طواعية بمثابة مكافأة، لكنها غير ضرورية بالمرّة. |
Haritalamayı denemedim Ama hiçbir uyarı vermeden değişiyor, sabit değil. | Open Subtitles | حاولت أن أخطَّ لها خريطة، لكنها غير متَّزنة. |
O zaman haklıymış. Niyet iyi ancak pratik değil. | Open Subtitles | إذن فهو كان مُحقاً النية حسنة لكنها غير عملية |