Kuralcılar, buraya dini nedenlerle geldiler veya öyle iddia ettiler, ama aynı zamanda da çok para kazanmak istedikleri için de gelmişlerdi. | TED | البوريستانيين اتوا الى هنا لأسباب دينية. او هكذا قالوا لكنهم ايضاً اتوا لأنهم ارادوا اكتساب الكثير من المال |
Belki dindar insanlardı ama aynı zamanda da gerçekten agresif birer kapitalisttiler, ve diğer kolonistler ile karşılaştırıldıklarında aşırı kar eğilimleri sebebiyle suçlandılar. | TED | كانوا متدينين لكنهم ايضاً كانوا رأسماليين بعنف و قد اٌتهموا بميول ربحية بالمقارنة بالمستعمرين الاخرين |
ama aynı zamanda çalışan herkesin görebilmesi için bütün yöneticilerinin harcama raporlarını şirketin sistemine koymalarından da bahsediyorlar. | TED | لكنهم ايضاً يتحدثون عن حقيقة أن التنفيذيون في الشركة وتقارير منصرفاتهم متاحة للجميع عبر شبكة الشركة في الانترانت |
İnsanların gerçeği bilmesi gerekiyor, ama aynı zamanda umuda da ihtiyaçları var. | Open Subtitles | الناس يحتاجون لمعرفة الحقيقة لكنهم ايضاً يحتاجون للامل. |