| Fakat hepsi çevrelerinde sinek gibi dolanıpduran dört yeşil küreyi tarif ettiler. | Open Subtitles | لكنهم جميعاً وَصفوا أربع كراتَ خضراءَ معلقه خارج الجاذبيه تَرْنُّ حولهم كالحشراتِ |
| Fakat hepsi mahvolmuş. Şunlara baksana. | Open Subtitles | ،أجل لكنهم جميعاً تائهون انظري لهم |
| Sorun da bu. Kimse söylemiyor ama hepsinin kafasında bu düşünce var. | Open Subtitles | هذه هي المشكلة لا أحد ينطق بذلك لكنهم جميعاً يفكرون به |
| Orada 200 kişi olmalıydı ve her birinin ayrı bir görevi vardı, ama hepsinin amacı aynıydı. | Open Subtitles | لا بد أنه كان هنالك حوالي الـ 200 شخص كل شخص بوظيفه محددة و لكنهم جميعاً يعملون لشيء واحد |
| Tüm görevler intihar göreviydi ama hepsi zaten ölmeye hazırdı. | Open Subtitles | كل مهمة عملياً رحلة إنتحار لكنهم جميعاً مستعدون للموت |
| ama hepsi sonunda bir yerde buluşuyor Zambiya'daki gözden uzak bir bataklık, Kasanka'da. | Open Subtitles | لكنهم جميعاً يحطّون في مكانٍ واحد، كاسنكا، مستنقع نائيٍ في زامبيا. |
| ama hepsi sevimli insanlardır ve bu gibi şeylerde tecrübelidirler. | Open Subtitles | لكنهم جميعاً أناس لطيفون وإنهم خبراء جداً في هذا النوع من الاشياء |
| ama hepsi sonunda bir yerde buluşuyor, ...Zambiya'daki ücra bir bataklıkta, Kasanka'da. | Open Subtitles | لكنهم جميعاً يحطّون في مكانٍ واحد، كاسنكا، مستنقع نائيٍ في زامبيا. |