"لكنهم ليسوا" - Translation from Arabic to Turkish

• Ama onlar
• değiller
• değillerdi ama

Yanlarında bir dolu cam olan on adam yolladı Ama onlar değerli camları göle atacak kadar aptaldılar.
لقد أرسل عشرة رجال بالزجاج. لكنهم ليسوا أغبياء ليقذفوا شيئاً ثميناً كهذا في البحيرة.

Bizler rap kültüründen gelmiş olabiliriz Ama onlar değil.
ربما نحن أتينا من حضارة مجزأة لاهية لكنهم ليسوا كذلك

Burada ikamet edebilirler Teyla, Ama onlar Atalar değiller.
ربما يكونون مقيمين هنا يا تايلا لكنهم ليسوا أجدادنا

Bu dönem onların Afrika'nın gelişimine katkıda bulunmaları gereken zaman.. Ancak orada değiller.
هذه هي الأوقات التي عليهم أن يقدموا فيها لتطوير أفريقيا ، و لكنهم ليسوا هناك

hiç de yaratıcı değiller. Zeki olsalar bile yaratıcı değiller."
مبدعين. ربما كان العلماء بارعين، لكنهم ليسوا مبدعين.

Belki cahiller, ama kör değiller.
ربما يكونوا جهلة و لكنهم ليسوا بفاقدي البصر

Bunlar kadar genç ve vahşi değillerdi ama.
لكنهم ليسوا يافعين و متوحشين كهؤلاء

Yerli değillerdi ama.
! لكنهم ليسوا من هنا

Biliyorum, Ama onlar senin ailen değiller Billie. Hiç olmadılar.
أعلم ، لكنهم ليسوا عائلتكِ بيلي ، و لم يكونوا أبداً

Ama onlar kalmadı. Bilemiyorum. Tamam mı?
لكنهم ليسوا تحت الاختبار لا أعرف ، حسنًا ؟

Sana yakın olan kişileri görmezden geliyorsun ama. Ama onlar beni görmezden gelmiyor.
حسنٌ، مُتجاهلاً من أمامكَ مباشرةً، لكنهم ليسوا يتجاهلوك.

Bir aile istediğini biliyorum Ama onlar aile değil.
أعرفُ أنكَ تريدُ عائلة لكنهم ليسوا تلكَ العائلة

Ama onlar istisna değil, kanun.
لكنهم ليسوا الإستثناء إنهم مثال على ذلك.

Bizlerden üstün oldukları öğretiliyor, ama değiller.
و بأنهم أعلى من بقية الناس و لكنهم ليسوا كذلك

Karşıdakiler kim bilmiyorum, ama destek birimi değiller.
أنا لا أعرف من هؤلاء الأشخاص لكنهم ليسوا بإسنادا

Demir İntikamcılar güçlü, ama yenilmez değiller.
إن المنتقمين الحديديين اقوياء لكنهم ليسوا خارقون