Eskiden ciddiydi.Yani en azından ben ciddiydim. ama o ciddi değildi. | Open Subtitles | حسنا، لقد كان جديا على الأقل أنا كنت، لكنه لم يكن |
Evet. ama o herkesin listesinde birinci değildi, sadece sendeydi. | Open Subtitles | أجل, لكنه لم يكن الأول بقائمة الجميع, بل بقائمتكِ فقط |
Ya da düşünmek yönetiliyordu. Ama bu tam olarak doğru değildir. | Open Subtitles | أو هذا ما تمت قيادتكم لتظنوه ، و لكنه لم يكن الحقيقة |
Ama onun kurtarıcısı olmak artık benim sorumluluğumda değildi. | Open Subtitles | لكنه لم يكن من مسؤليتي أن أكون منقذته بعد الآن. |
Evinde değildi, ama onlar onu yakalayabileceklerini zannettiler. | Open Subtitles | لكنه لم يكن في المنزل لكنهم يظنون انهم قضوا عليه |
Sanat yüzünden sanıyordum, ama değilmiş. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنه بسبب نقدي لأعمالها لكنه لم يكن ذلك |
Bu durum bekleniyordu ancak kati bir zafer için kazanmak için donatılmamışlardı. | Open Subtitles | لقد كان متوقعاً له لكنه لم يكن معداً لأن يـربـح مـعـركـه فـاصله بـمفرده |
Bobby'yle beraber öğleden sonra Profesör Barnhardt'ı görmeye çalıştık, fakat yoktu. | Open Subtitles | بوبي و اناوحاولنا ان انلتقي بلبروفسور بارنهاردت في فترة ما بعد الظهر. لكنه لم يكن بلداخل. |
İki kez onun için hazırdık ama o bizim için hazır değildi. | Open Subtitles | لقد كنا متأهبون له مرتين خلال هذا الشهر و لكنه لم يكن متأهبا لنا |
Çünkü ne istediğim konusunda gayet açıktım ama o, öyle değildi. | Open Subtitles | , لأنني كنت واضحة فيما أريده لكنه لم يكن كذلك |
Çok acılıydı ama o akşam daha sonraları dayanmak zorunda olduğum şey kadar değildi. | Open Subtitles | كان أمراً مؤلماً لكنه لم يكن كالألم الذي عانيته في تلك الليلة |
Herkesin ona "TG," dediğini hatırlıyorum, Ama bu gerçek ismi değildi. | Open Subtitles | أتذكر أنهم يسمونه " ساي " لكنه لم يكن إسمه الحقيقي |
Bir şeyin kokusunu aldın Ama bu kesinlikle alkol değildi. Bir saniye, dün gece ben olmadan bir hayalet mi gördün? Garip bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | لقد احسست بوجود شيئا ما و لكنه لم يكن له اى علاقة بالخمر |
Bu dönüşümü Adam karakoldan çıkarken de gördüm, Ama bu kez öfkeli değil kibirliydi. | Open Subtitles | لقد رأيت نفس التغير عندما غادر آدم المخفر لكنه لم يكن الغضب كان |
Benim emniyet kemerim vardı Ama onun yoktu. | Open Subtitles | كنت آمنة في حزامي ، لكنه لم يكن. |
Evet, Monk,Bunun bir cinayet olabileceğini söylemiştim Ama onun yaptığını söylemedim | Open Subtitles | قلت يمكن يكون قتلا لكنه لم يكن |
Ama onun kalbi taştan değildi. | Open Subtitles | لكنه لم يكن قاسي الفؤاد |
Bir kurye aradım ama bir bardan kadın almak konusunda rahat değildi ama bunun zor olmadığını görebiliyorum. | Open Subtitles | . . حاولت ايجاد أحد لكِ , لكنه لكنه لم يكن موافقاً على ايصال شئ لامرأة في حانة مجهولة |
Sınıfının en iyisi değildi, ama en kötü de değildi. | Open Subtitles | لم يكن الأوّل على صفه لكنه لم يكن من الأخيرين .. |
Anlattı ama bilmediğimin farkında değildi ama o şekilde öğrendim işte. | Open Subtitles | لقد أخبرني، لكنه لم يكن يعرف حقا أنه يخبرني، لكن هكذا عرفت. |
Kadim Tanrı'nın Büyükbaba olduğunu sandım ama değilmiş. | Open Subtitles | لقد ظننت أن الإله القديم هو الجد لكنه لم يكن هو |
Yalnız olduğunu sanmıştım; ama değilmiş. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه بمفرده لكنه لم يكن كذلك |
Öyle gibi görünüyordu, ama değilmiş. | Open Subtitles | يبدو أنه زير نساء، لكنه لم يكن كذلك |
Antilop aşırı yorgun, ama henüz ölmedi. Ne zaman saldıracaklarını ancak tecrübe belirleyebilir. | Open Subtitles | استنفذ الظبي الإفريقي قواه , لكنه لم يكن ميتا بعد وتدلهم خبرتهم بالوقت المناسب لتنفيذ ضربتهم |
Sabah uyandığımda, onu kanepede bulurum zannettim, fakat yoktu. | Open Subtitles | عندما استقيظت هذا الصباح، أعتقدت بأني سأجده على الأريكة، لكنه لم يكن هناك. |