"لكني فقط" - Translation from Arabic to Turkish

• ama sadece
• ama ben sadece

Gözlerimdeki ışığı görürler ama sadece ileriyi düşünüyorumdur.
يرون هذا الوميض في عيني لكني فقط افكر في المستقبل

Biliyorum ama, sadece işleri hallettiğimizi söylemek istedim.
اعلم , لكني فقط اردت ان اخبرك باننا متكفلون بالامر

Bu kulağa çılgınca geliyor, biliyorum ama sadece onu tutmak istemiştim.
أعلم أن هذا يبدو جنوني لكني فقط أردت احضنها

Ama ben... sadece aklımda ya da kalbimdeki birşey olmadığını bilmek istiyorum.
لكني فقط أريد أن أعرف أنه ليس مجرد شيئ في عقلي أو في قلبي

Belki sen tatlı ve hoş olduğumu düşünüyorsun, ama ben sadece kendimi düşünüyorum ve insanları nasıl etkileyeceğimi.
ربما أنتِ تعتقدين أنني حقا لطيفة وجميلة لكني فقط أفكر بنفسي وكيف أؤثر بالناس

Herkes bana kızgın ama ben sadece onları mutlu...
الكل سئ جداً معي لكني فقط كنت احاول ان اجعلهم سعداء

Bunları gelip yüzüne söylemek istedim ama sadece seni izledim.
"وددتُ أن آتي وأقابلك شخصيّاً، وأعرّفك على شخصي." "لكني فقط جلستُ أشاهدكِ تنتظرين."

ama sadece bilmeni istedim.., çünkü sen en iyi arkadaşımsın ve senden sır saklamayı sevmiyorum.
لكني فقط أردتكِ ان تعرفي لانك بيسي وانا اكره ان احفظ الاسرار عنك ( معنى بيسي عند انجلترا إلهي وتستخدم منذ القرن 16 (يستخدم أحيانا كاسم مستقل

ama sadece...
لكني فقط...

Çok naziksin Ivy ama ben sadece ev için en iyisini yapmak istiyorum.
ذلك لطيف، "آيفي"، لكني فقط أريد أن أبذل قصارى جهدي للمنزل

Biliyorum ama ben sadece onu görmeye geldim. Seni seviyorum.
.أعلم، لكني فقط جئت من أجلها .أنا أحبكِ

Söyledim ama ben sadece bir insanım.
أنا كذبت, لكني فقط بشري.

Çok korkunç ve kötü, ama ben sadece sesinin güçlü olduğunu kastettim.
...مرعب وفظيع لكني فقط أعني بدوت قوية

Biliyorum, ama ben sadece annen için geldim.
أعلم، لكني فقط جئت من أجلها.

ama ben sadece...
لكني فقط