| Sizi kuleye götüreceğim, ama Adayı terketmeyeceğim. | Open Subtitles | سآخذكم إلى البرج لكنّني لن أغادر الجزيرة |
| Elbette ama cüceleri bir araya toplayıp çok çalışırlarsa, uzayabileceklerini söylemezdim. | Open Subtitles | بالتأكيد لكنّني لن أقيمَ اجتماعاً لنقابة المصّاصات وأخبرهم أنّ بإمكانهم النموّ لو عملوا بكلّ جدٍّ لأجل ذلك |
| Korkmuş olabilirim, ...ama ben asla pes etmem! | Open Subtitles | قد أكون خائفةً لكنّني لن أنهزمَ بهذه السهولة |
| Bunu böyle yapamayız, tamam mı? Eğer konuşmak istiyorsan konuşuruz, ama burada oturupta kendine işkence etmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إن أردتِ أن نتكلّم، سنتكلّم لكنّني لن أراكِ تعذّبين نفسكِ و حسب |
| Biliyorum ama, başımıza gelenlerin başkasının başına gelmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أعلم , لكنّني لن أضع أحدًا في ما مررنا به و أنا على علمِ مسبقٍ بذلك |
| Bunu savunamam. ama halkıma da ihanet etmem. | Open Subtitles | لا يمكنني تبرير هذا الفعل لكنّني لن أخون شعبي. |
| Engel olacak değilim, ama elimi de cebime atmam. | Open Subtitles | لن أقف عائقًا، لكنّني لن أساهم بدفع ذلك. |
| Evlendirme dairesinde çalışıyorum ama asla evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | ،أعملُ في مكتبِ الزواج لكنّني لن أتزوّج أبدا |
| Bugün basit şeyler yapmış olabilirim ama orta yerde kağıttan yapılma bir penisle işemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد وصلتُ لنقاطٍ سيّئة اليوم، لكنّني لن أتبوّل من خلال قضيب ورقيّ في العلن. |
| - Çok kibarsınız ama hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لطيفٌ منكِ أن تفعلي هذا، لكنّني لن أذهب لأيّ مكان. |
| ama halk otobüsündeki halka açık tuvaleti kullanmam. - Sıradaki kart. | Open Subtitles | لكنّني لن أستعمل حمّامًا عموميًّا على حافلة عموميّة، البطاقة التّالية. |
| Konseydekilerin emirlerine uyarım ama lanet ayakkabıları parlatmam! | Open Subtitles | سأطيع أوامر أعضاء الإتحـاد لكنّني لن أقم بتلميع أيّ أحذية لعينة! |
| Okumam gereken bir metin var, ama okumayacağım. | Open Subtitles | ،ثمة خطاب منوط بي قراءته ...لكنّني لن أفعل |
| ama ben oturup dinlenemem. | Open Subtitles | , هذا جيّد, و لكنّني لن أرتاح. |
| Kalbimi çalıyor, ama suçlamada bulunmayacağım. | Open Subtitles | إنّها تسرق قلبي، لكنّني لن أوجه إتهامات |
| O çocuğa eziyet etmenize izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لكنّني لن أسمح لك أن تعذّبي الصّبي |
| İçeri girmek istiyorlar ama kimsenin içeri girmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | "أرادوا الدخول إلى ذهني لكنّني لن أسمح لأحد بذلك" |
| Senin paslanma izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لكنّني لن أدع يديك تجمدان |