| Bize açılabilseydi eğer tabii ki de yardım ederdik Ama yapmadı. | Open Subtitles | كنّا لنساعدهُ لو حاول أن يشركنا معه لكنّه لم يفعل |
| Benimle konuşur sanmıştım Ama yapmadı. | Open Subtitles | ظننت بأنّه كان سيحدّثني، لكنّه لم يفعل |
| Kellesini koparacağını sanmıştım. Ama yapmadı. | Open Subtitles | توقَّعت أن يقطع رأسها، لكنّه لم يفعل. |
| Yapacağını söylemişti fakat yapmadı. | Open Subtitles | لقد قال بأنّه سيفعل ذلك و لكنّه لم يفعل |
| Katil buraya, doğru duvara çizebilirdi fakat yapmadı, çünkü doğrusunu bilmiyordu, çünkü Red John değildi. | Open Subtitles | كلاّ، هيّا كان بمقدور القاتل رسمها هنا على الجدار الصحيح لكنّه لم يفعل ذلك، لأنه لم يعرف (لأنّه ليس (رِد جون |
| Ama yapmadı. | Open Subtitles | لكنّه لم يفعل. |