Evet ama Abby'nin var. | Open Subtitles | نعم لكن آبي لا ألم تقل لانا إنها رأت بريت وآبي |
Hey, anını kestiğim için üzgünüm, ama Abby'nin görüş alanında başka bir aday var. | Open Subtitles | آسف للمقاطعة مناخ لكم، لكن آبي له آخر مرشح في الأفق. |
Şifrelemeyi kırmaya çalışıyormuş ama Abby nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | إنه يحاول فك التشفير، لكن "آبي" لا تعلم أين. |
ama Abby, senin iyi bir insan olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و لكن آبي أعرف أنك شخص جيد |
ama Abby üç eyaletteki tüm baz istasyonları izliyor. | Open Subtitles | لكن (آبي) قامت بتفحص كل أبراج الهواتف النقالة في المدينة |
ama Abby'nin NASA'da çalışan bir arkadaşı var. - Kaynağını bulmamıza yardım edebilir. | Open Subtitles | لكن (آبي) عندها صديق في وكالة الفضاء، نعتقد أنه ربما يساعدنا في تحديد المصدر الأساسي. |
Evet ama Abby hallediyor. | Open Subtitles | أعلم, لكن آبي ستصلحها |
Düşündüğünüz için sağ olun ama Abby değişti artık. | Open Subtitles | انا اقدر قلقكم لكن آبي تغيرت |
Doğru ama Abby, Yezit'in patlamadan saniyeler önce Cassidy'yle konuştuğunu kanıtladı. | Open Subtitles | صحيح، لكن (آبي) لديها دليل أنّ (يزيد) تحدث مع (كاسيدي) ثوان قبل الإنفجار. -أحدهم قلّد صوته . |
ama Abby seni elde etmiş ve şimdi Ciji'yle olan anlaşmadan en iyi arkadaşın Kenny'i çıkardığın için seni iyi hissettirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكن (آبي) خطفتك والآن هي تحاول أن تجعلك يا (جاري) أن تشعر بالإرتياح (حيال إبعاد صديقك المقرب (كيني (من عقد الألبوم الغنائي مع (سيجي |