Seni üzen bir sürü aptalça şey söylediğimi ya da yaptığımı biliyorum ama söz veriyorum bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | أعرف أنني قلت و فعلت أشياء جرحتك، لكن أعدك ألا أفعل هذا ثانيةً |
Çok zor şeyler yaşadın, biliyorum; ama söz veriyorum, en kötü kısmını atlattık. | Open Subtitles | أعرف أنك مررت بالكثير لكن أعدك أننا تعدينا المرحلة الصعبة |
ama söz veriyorum arkadaşına yardım etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | لكن أعدك بأن أفعل كل ما بوسعى لمساعدة صديقك. |
Ama emin ol iyi yanları kötü yanlarından çok daha fazla. | Open Subtitles | لكن أعدك الأمر الجيد تفوق السيئة |
Ama sana söz veriyorum, bir daha asla seni yada anneni tehdit edemeyecek. | Open Subtitles | لكن أعدك لن يهددك أنت ووالدتك مجدداً أبداً |
ama size şunu söyleyebilirim ki o olayı onunla tartışmadığım gibi.. | Open Subtitles | لكن أعدك أنني لن أناقشه معه |
Dinle, adamı tanırım, biraz asabidir ama seni temin ederim ki 4-5 güne kadar ilgisini kaybetmiş olur. | Open Subtitles | أنظر أعرف ذلك الرجل, رأسه متيبس قليلاً,لكن أعدك أنه سيفقد اهتمامه خلال أربعة أو خمسة أيام أربعة أو خمسة أيام؟ |
Fabrikada dolaşmak istemeyebilirsin, ama söz veriyorum... ürün raflara çarptığında, etkileneceksin. | Open Subtitles | قد لا ترغبين أن بتجربة المصنع ، لكن أعدك . عندما يضرب المنتج الصدفة ، ستكونين مبهورة |
ama söz veriyorum, sen iyileşene kadar seninle ilgileneceğim. | Open Subtitles | لكن أعدك أني سأعتني بك حتى تكون معافا مجددا. |
Bak, durumun berbat olduğunu biliyorum. ama söz veriyorum, yoluna koyacağım. | Open Subtitles | أعلم أنها فوضى الآن لكن أعدك أنني سأصلح الأمر |
Tamam özür dilerim ama söz veriyorum şimdi kamyona gidersen, her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | آسف، لكن أعدك إذا ذهبت للشاحنة فورًا، فسأشرح كل شيء. |
Nasıl yaparım bilemiyorum ama söz veriyorum size bu parayı ödeyeceğim. | Open Subtitles | لا أعرف كيف لكن أعدك أنى سأدفع، ثق بى |
ama söz veriyorum mesajını ileteceğim, tamam mı? | Open Subtitles | و لكن أعدك بأنى سأخبره برسالتك |
ama söz veriyorum, bir daha asla seni üzmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن أعدك بأنّي لن آؤذيك أبدا ثانية |
ama söz veriyorum, bir daha asla seni üzmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن أعدك بأنّي لن آؤذيك أبدا ثانية |
ama söz veriyorum, olması gerektiği yerde olacak. | Open Subtitles | لكن أعدك أنه سيتواجد حيثما يُستدعى |
ama söz veriyorum, gideceğimiz yere vardığımızda, | Open Subtitles | لكن أعدك أنه بمجرد وصولنا إلى وجهتنا |
Ama emin ol, burada gayet iyi olacaksın. | Open Subtitles | لكن أعدك, ستكونين بخير |
Daha ne yalanlar çıkar bilmiyorum Ama sana söz veriyorum ki, asla unutulmayacaksın. | Open Subtitles | لا أعلم ما يواجهنا لكن أعدك أنك لن يعصب عينيك |
ama size şunu söyleyebilirim ki o olayı onunla tartışmadığım gibi.. | Open Subtitles | لكن أعدك أنني لن أناقشه معه |
Charlotte, şu an bunu duymak sana çok zor gelecek biliyorum ama seni temin ederim ki tüm bunlar sona erince beni anlayacaksın. | Open Subtitles | (تشارلوت)، أعلم أن من الصعب بالنسبة إليك سماع هذا الآن، لكن أعدك أنك ستتفهمين حين ينقضي هذا الأمر برمته. |