"لكن أمك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama annen
        
    • - Annen
        
    • ama annenin
        
    Bunu yapmak istememen için gerekçelerin olabilir Ama annen çok bilge bir kadındı. Open Subtitles قد تكون لديك أسبابك لعدم رغبتك بفعل ذلك لكن أمك كانت إمرأة حكيمة
    Tamam, burası biraz ıssız, Ama annen her gün gelir. Open Subtitles طبعاً هذا المكان موحش لكن أمك تزورني يومياً
    Ama annen sen gitmeden çok önce tekerlekli sandalyedeydi. Open Subtitles لكن أمك كانت تجلس على كرسي المعاقين منذ زمن قبل أن ترحل
    Ama annen aradi baban yola çikmis diye. Open Subtitles لكن أمك اتصلت بي و قالت أنه في طريقه إلى هنا.
    Ama annen oradaydı, ve seni bana geri getirdi. Open Subtitles و لكن أمك كانت هناك و قد أحضرتك لى من جديد
    Üzgünüm tatlım Ama annen, kalmamı imkansızlaştırdı. Open Subtitles آسفة يا عزيزي لكن أمك جعلت إقامتي مستحيلة
    Cuma günü yöneticilik kursu veriyorum Ama annen ilgilenir. Open Subtitles سأحضر دورة في الإدارة يوم الجمعة و لكن أمك ستغطي
    Çok isterdim Ama annen diğer çocukların senle dalga geçebileceğini söyledi. Open Subtitles أرغب بذلك ، لكن أمك قالت قد يضايقك الأطفال لهذا
    Bunu görmek veya onu görmek, Ama annen bir adamın ihtiyacı yok korumak size ait Open Subtitles أنت لا ترى ذلك أو تراه ، لكن أمك تحتاج لرجل ما حمايتهما تقع على عاتقك
    Biliyorum tatlım Ama annen tüm gün çalışmaktan yoruldu ve biraz uyuması gerekiyor. Open Subtitles أعلم يا عزيزي، لكن أمك مُتعبة من العمل طيلة اليوم وتحتاج للنومِ.
    Yapardım, evlat Ama annen ampulleri değiştirmem için başımın etini yiyor. Open Subtitles اوه ، أريد ذلك ، لكن أمك تريد أن أغير بعض المصابيح
    Evet, Ama annen ve kardeşin de orada olacak yani pantolonumu giymek zorundayım. Open Subtitles نعم لكن أمك وأختك ستكونان هناك سيجب علي أن أرتدي بنطالي
    İyi güzel Ama annen bu çocuğun siyah olduğunu söyledi. Open Subtitles هذا جيد لكن أمك أخبرتني أن هذا الفتى أسود
    Mutlu olasın diye aldım. Ama annen bunu yapmak zorunda değildi. Open Subtitles إشتريته لكي تكوني سعيدة لكن أمك ما كان عليها أن تفعل ذلك
    Hâlâ bana kızgın olduğunu biliyorum ama Ama annen kefaletsiz olarak içeride tutuluyor. Open Subtitles اعلم انكَ لا تزالُ غاضباً مني لكن أمك تم الوشي بها
    Ama annen, üçünüz tekrar bir arada olasınız diye babanı bulmakta kararlıydı. Open Subtitles لكن أمك كان ذلك مصممة على العثور على والدك لذلك ثلاثة من أنت يمكن أن نكون معا مرة أخرى.
    Seni anlıyorum Ama annen de benim kadınım ve ona biraz müsamaha göstermeni istiyorum. Open Subtitles فهمتك، لكن أمك هي امرأتي وأريدك أن تتخذ لها العذر
    Üzgünüm. Ama annen bir yaşayan ölü. Yani olayları biraz bu. Open Subtitles آسف، لكن أمك ميتة حية وهكذا تسير تلك الأمور.
    Şu an havalarda ve kudretlisin Ama annen bir İtalyan çalgıcıyla evliydi. Open Subtitles ... مُتعالـيّ و عظيم الآن لكن أمك تزوجت بعازف أرغن إيطاليّ
    - Annen beni öldürür. Open Subtitles اسف ، لكن أمك ستقتلني
    Kalbini kıran biri olmak istemem oğlum ama... Annenin ihtişam hayalleri vardır. Open Subtitles أكره أن اقول هذا يا فتى و لكن أمك لديها جنون العظمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more