"لكن السيارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama araba
        
    • araç
        
    ama araba hala tek parça, yani... Dünya'nın zirvesindeyim. Open Subtitles لكن السيارة مازلت عبارة عن قطعة واحدة انا سعيد جدا
    Arabadan suikast süsü vermeye çalışmışsınız, ama araba park halindeymiş. Open Subtitles أردت منا أن نبحث في حادثة سيارة لكن السيارة كانت متوقفة
    Direksiyonu kırdım ama araba tuhaflaştı. Open Subtitles لقد إنحرفت لتجنبه لكن السيارة كانت تتصرف بغرابة
    ama araba geçeli gerçekten fazla olmamış. Open Subtitles لكن السيارة لم يمضِ على مرورها من هنا الكثير.
    Fakat araç Batı tarafında durduruldu öyle zamansız bir olay için. Open Subtitles لكن السيارة توقفت في المخفر الغربي.. للقيام بمتابعة غير مقررة
    Kamyonda çizik bile yoktu ama araba parçalandı. Open Subtitles و الشاحنة بالكاد أصيبَت بخُدش لكن السيارة المكشوفة تحطّمت بالكامل
    Aküde sorun yok ama araba çalışmıyor. Open Subtitles البطارية بخير لكن السيارة لا تعمل
    Lucille durmaya çalıştı ama araba Gob'un muz kabuğuna çarptı. Open Subtitles حاولت (لوسيل) ان تتوقف (لكن السيارة صدمت قشرة حلّه (غوب
    Ben... Bölmek istemiyorum ama araba geldi. Open Subtitles لا أقصد التطفّل, لكن السيارة وصلت
    ama araba iyi durumda? Open Subtitles لكن السيارة بخير؟
    Tamam, sadece babamla konuşup ona "Çok teşekkür ederim ama araba bizim için uygun değil" diyeceğiz. Open Subtitles حسناً، سنتكلّم مع أبي فحسب ...: ونقول شكرا جزيلا" "لكن السيارة فقط ليست مناسبه لنا
    ama araba uzakta değil. Open Subtitles لكن السيارة ليست بعيدة.
    ama araba, trenden daha ucuz, değil mi? Open Subtitles لكن السيارة أرخص من القطار.
    Kızı eve bırakacaktım ama araba sendeydi. Open Subtitles -كنت سأصحبها لمنزلها، لكن السيارة بحوزتك .
    Oğlunuz iyi ama araba kötü durumda. Open Subtitles -إنه بخير لكن السيارة
    Araba sürüşe devam ederse, yoldan geçen bir grup insana çarpacak, fakat araç direksiyon kırabilir, görgü tanıklarından birine çarpar ve böylece daha çok yaya kurtulmuş olur. TED إن استمرت السيارة في التقدم، ستصطدم بمجموعة من الراجلين وهم يقطعون الطريق، لكن السيارة تنحرف، لتصطدم بشخص واقف، لتقتله وتنقذ الراجلين.
    Kesinlikle durdular ama benim takip ettiğim araç hala Flushing'in güneyine ilerliyor. Open Subtitles لكن السيارة التي أتبعها "لا تزال على جنوب "فلاشينغ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more