Tüm ülkeler bunu yapmadı, ama çoğu yaptı. | TED | ليس كل البلدان فعلت ذلك، لكن العديد من البلدان عليها ذلك |
ama çoğu kimse şu an 90 veya 100 yıl yaşıyor, tabii fazla tokalaşma vb yapmadıkça. | TED | لكن العديد من الناس الآن يعيشون نحو 90 أو 100 عاما، إلا إذا قاموا بمصافحة العديد من الأيدي أو شيء من هذا القبيل. |
Fakat birçok diğer hayvan kurtarılamadı. | TED | لكن العديد من الحيوانات لم يتم إنقاذها. |
Fakat birçok vatandaş ve genç meclis üyesi de Kira'yı destekliyor. | Open Subtitles | لكن العديد من المواطنين والأعضاء الشباب بالأحرى يبدون داعمين لرأيه |
ancak birçok insan bu gruba şiddetle karşı çıkıyordu ve ben de öğrencilerden, fakülteden ve idareden çok eleştiri aldım. | TED | لكن العديد من الأشخاص واجهوا هذه المجموعة، وحصلت على دفعة للخلف من الطلاب والكلية والإدارة. |
ancak birçok mikrop yüzmeyi sağlayacak harika adaptasyonlara sahiptir. | TED | لكن العديد من الأجسام الدقيقة بالفعل تسبح حيث تتكون هذه التكيفات غير المعقولة |
Sadece 3 gündü ama unutmak istediğim bir çok anı kaldı. | Open Subtitles | لقد كانت ثلاثة أيام، لكن العديد من الذكريات أفضل أن أنساها |
Başka bir odaya geçmeyi istedik ama çoğu tamirat nedeniyle kapalıydı. | Open Subtitles | حاولنا الحصول على غرفة أخرى لكن العديد من الردهات كانت مغلقة للتصليحات |
Kimse senin dürüstlüğünden şüphe etmiyor... ama çoğu insan bu hikayeden rahatsız. | Open Subtitles | لا أحد يشك بصدقكِ... لكن العديد من الناس منزعجون بهذه القصّة كلّها. |
Masektomi, doğurganlığını etkilemeyecek ama çoğu kadın çocuk sahibi olana dek yumurtalıklarını aldırmayı erteliyor. | Open Subtitles | إستئصال الثدي الوقائي لن يؤثر على خصوبتك لكن العديد من النساء يؤجلون إسئصال رحمهم . إلى بعد أن ينجبوا أطفال |
ama çoğu kişi iyi bir hayat geçirmedi. | Open Subtitles | لكن العديد من الناس لا يعيشون حياة طيبة |
Fakat birçok vatandaş ve genç meclis üyesi de Kira'yı destekliyor. | Open Subtitles | لكن العديد من المواطنين والأعضاء الشباب بالأحرى يبدون داعمين لرأيه |
Fakat birçok erkek bundan yararlanacaktır. | Open Subtitles | لكن العديد من الرجال يستغلون هذا |
Bu bir dönem ama bugün Etiyopya ve Nepal gibi bir çok ekonomi de bu dönemde olabilir. | TED | إنها مرحلة، لكن العديد من الاقتصادات مثل إثيبويا ونيبال لا يزالون في هذه المرحلة على الأرجح. |
Kolay olmamıştı. Bu iş bitene kadar bir çok vampir onun ellerinde ölmüştü. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً,لكن العديد من مصاصى الدماء ماتوا على يديه |