"لكن القاضي" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama yargıç
        
    • Ama Hakim
        
    Üzgün olduğunu biliyorum ama yargıç yasalara göre karar veriyor. Open Subtitles اعلم انك حزينة , لكن القاضي كان يحكم حسب القانون
    Bu çok saçma gelebilir, ama yargıç Fleming'i götürdüler. Open Subtitles وارن، تكفى. قد يبدو الأمر هلوسة, لكن القاضي فلامينغ قد أزيح.
    ama yargıç o suçlardan herhangi birini bile sunmama izin vermedi. Open Subtitles لكن القاضي لم يسمح لي بتقديم أي من هذه الجرائم.
    Avukat olmayı hiç düşünmemiştim. ama yargıç Malloy da Brooklyn'dendi. Open Subtitles لم أفكر أبداً بأني سأصبح محامياً لكن القاضي مالوي كان من بروكلن أيضاً
    İnanması zor biliyorum ama, hakim başvurumu kabul etti. Open Subtitles أعلمُ أنه من الصعب تصديق ذلك، لكن القاضي وافق على الإستئناف
    ama yargıç dernegin gerekçesini haklı bulup. Open Subtitles لكن القاضي حكم ببقاء الامر الاحترازي ضد عمليات التنقيب لانه
    Savunma uzatıyor ama yargıç onlarla eğleniyor. Open Subtitles الدفاع يَحاول اخراجه، لكن القاضي يَعْملُ مزحة مرحة منهم،
    ama yargıç yaptığın işi suçla ilgisiz olarak kabul eder. Open Subtitles اعلم بانهم سيحاولون لكن القاضي سيرى ان عملك
    ama yargıç ona inanmamış, bu işi ufak bir ceza ile atlatmak üzereyken, Smith için zor zamanların başlaması ile sonuçlanmış. Open Subtitles و لكن القاضي لم يصدقة وبدل ان تكون محكوميه سهله على سميث
    Tasfiyeden kurtulduk, ama yargıç kararlarımızı denetlemesi için bir kayyum atadı. Open Subtitles نحن نتجنب السيولة لكن القاضي كلفء الأمناء بالإشراف على القرار
    Hanna, suçsuzluğa dair savunmada bulunduk ama yargıç kefaleti reddetti. Open Subtitles هانا، لقد قدمنا إفادة بأنها ليست مذنبة، لكن القاضي رفض الخروج بكفالة.
    Sana şüpheyle yaklaşmak istemiyorum Javier, ama yargıç böyle düşünmeyecektir. Open Subtitles ، قد أرغب في إعطاؤك تصريح ! لكن القاضي لن يفعل ذلك
    ama yargıç bana red edemeyeceğim bir teklifte bulundu. Open Subtitles لكن القاضي قدم لي عرضاً لا أستطيع رفضه
    Her şeyi denedim ama yargıç yemedi. Open Subtitles جربت كل شيء لكن القاضي لم يقتنع
    Tamam, ama yargıç yemek yiyor. Open Subtitles حسنا لكن القاضي يأكل
    - Ben yok dedim ama yargıç reddetti. Open Subtitles -لا اعتقد ذلك لكن القاضي لا يتفق معي
    Carl onu yola getirebileceğini sandı, ama yargıç Roy onu sürekli susturmaya devam etti Open Subtitles أعتقد بأن (كارل) ظن أنه بإمكانه مسايرته بالكلام لكن القاضي (روي) أمره بالصمت وحسب
    - ama yargıç benden... - Çık dışarı. Open Subtitles لكن القاضي طلبت مني- اخرج-
    Ama Hakim kabul etmek istemeyecektir çünkü başı çok kalabalık ve hapishaneler çok dolu. Open Subtitles لكن القاضي سوف يميل لقبول ذلك حيث أنه مشغول جداً والسجون مكتظة
    Ama Hakim Merrick ona hiç şahit olmadığını ve Link'in sözüne karşı onun sözü olduğunu söyledi. Open Subtitles لكن القاضي (ميريك) أخبرها بعدم وجود شهود و أن كلمة (لينك) تسجل ضدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more