"لكن الوقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama zaman
        
    • ama zamanımız
        
    • Fakat zaman
        
    • ama saat
        
    • ama zamanı
        
    • ama vakit
        
    • Ancak zaman
        
    • ama vaktimiz
        
    • ama zamanlama
        
    • Ama zamanım
        
    • ama zamanın
        
    • zamanla yarışıyoruz
        
    Ama zaman en acımasız yargıç, bize aşık olduğumuzu düşündürüyor. TED لكن الوقت هو الحاكم القاسي، جعلنا نعتقد أننا في حالة حب.
    Bunda aptalca kararlarımızla ilgili gerçek etkili oldu: Hepimiz böyle aptallıklar yaparız. Ama zaman tuhaf şeydir. Open Subtitles لأنهذاما يميزالقراراتالغبية، جميعنا نقترفها ، لكن الوقت يبهرك
    Tabi ki görebilirsiniz, ama zamanımız çok kısıtlı. Open Subtitles بالطبع يمكن أن تراه لكن الوقت شيء أساسي.
    Fakat zaman daralıyordu ve doğa her zaman bir adım öndeydi. Open Subtitles لكن الوقت كان ينفذ والطبيعة كانت دائما متقدمة بخطوة واحدة
    Çok komik, Diana, gülerdim ama saat geç... Open Subtitles مرح جدا ، دايانا أود أن أضحك ، و لكن الوقت متأخر
    Mükemmel hediyeyi bulmaya çalışmasına bayılıyorum ama zamanı tükeniyor. Open Subtitles أنا أحب أنه يحاول أن يحضر لي الهدية الأمثل و لكن الوقت ينفذ منه
    ama vakit azalıyor. Lütfen çabuk tamir edin. Open Subtitles لكن الوقت أوشك على الانتهاء أرجوكم أسرعوا بالإصلاح
    Biliyorum Ama zaman çok değerli. Open Subtitles أنا أعرف أنه لا نستطيع ولكن لكن الوقت مُهم
    Dinle, razı olmama ona kendimi koparmak, Ama zaman kısa, Open Subtitles اسمع، استطيع اختطافه بنفسي لكن الوقت ضيق
    Uzak bir ihtimal Ama zaman azalıyor değil mi? Open Subtitles إنها فرصة كبيرة, لكن الوقت ينفذ, أليس كذلك؟
    Ama zaman Almanlar aleyhinde işliyordu. Open Subtitles لكن الوقت كان يزحف بقواته صوب الألمان
    Ama zaman doğru değildi. Kimsenin hatası yok. Open Subtitles لكن الوقت لم يكن مناسب انه ليس خطأ احد
    - ama zamanımız daralıyor olabilir. Open Subtitles معظمها لا اعرفه بعد لكن الوقت قد يكون يمر علينا
    Sakin ol. Yaklaşıyoruz, ama zamanımız az. Open Subtitles إهدأ, فقد اقتربنا من إيجادها و لكن الوقت يداهمنا
    Üzerinde uzun uzun düşün derdim ama zamanımız daralıyor. Open Subtitles كنتُ لأقول لك أن تفكر ملياً لكن الوقت يداهمنا
    Fakat zaman dolduğunda, Bir süre hiçbir şey düşünemedim. Open Subtitles لكن الوقت أنجز جزئه، وأنا حقاً لم أفكر حياله لفترة.
    Parçalarını yakacaktık ama saat geç oldu ve karnımız da açtı. Open Subtitles كنا سندفن الأشلاء لكن الوقت كان قد تأخر ولم نكن قد أكلنا شيئاً
    Saygısızlık etmek istemem, Kutsal Babamız ama zamanı geldi. Open Subtitles مع كل الاحترام، لكن الوقت المناسب هو الآن
    Çok isterdim, ama vakit geç oldu. Open Subtitles أحب ذلك كثيراً و لكن الوقت أصبح متأخراً
    Ancak zaman onlara asla veremeyeceğim tek şey. TED لكن الوقت هو الشيء الوحيد الذي لن أستطيع منحهم إياه.
    Konuşacak çok şey var; ama vaktimiz çok az. Open Subtitles لدينا الكثير لنتحدث بشأنه لكن الوقت لا يكفي
    Tanışırlar, aşık olurlar ama zamanlama doğru değildir. Open Subtitles و يقعان في الحب أيضاً، لكن الوقت لم يكن مناسباً.
    Biliyorum, izin almadan onu çıkarmamalıydım. Ama zamanım azdı. Open Subtitles أعلم أنّه لم يكن عليّ أن آخذه للخارج بدون إذن، لكن الوقت مهم جدّا.
    - Seninde görebildiğin gibi bu oyun büyük sabır gerektirir, ama zamanın burada anlamı yoktur. Open Subtitles كما ترين , أنها اللعبة , التي تتطلب صبرا عظيما لكن الوقت لايعني كثيرا بالنسبة لنا هنا
    Ama zamanla yarışıyoruz. Open Subtitles و لكن الوقت ينفذمنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more