Horozum kendi sikletinde olmayan bir horozla dövüşüyordu. Ama yine de açık ara öndeydi. Çok cesur bir hayvandı. | Open Subtitles | و لكن بالرغم من ذلك ظل يقاتل حتى النهاية و بشجاعة لقد كان شجاعاً جداً , و لذيذاً أيضاً |
Ama yine de, iyi bir takımdan iyi bir teklif. | Open Subtitles | لكن بالرغم من ذلك فهو عرض جيد من فريق جيد. |
..Ama oğlanın tüm yeteneğinin yanında uykusunda sadece bir talihsizliği var. | Open Subtitles | لكن بالرغم من كل مواهبه فهو لا يجلب غير سوء الحظ |
Fakat sanat ve bilimde ileri olmalarına karşın yaşamlarının en önemli kısmında, tanrılarına ibadet etmede ilkel kaldılar. | Open Subtitles | لكن بالرغم من نضج فنونهم وعلومهم في أهم جزء من حياتهم في عبادة آلهتهم، ظلوا بدائيين |
Fakat diğer bütün her şey bu gece hiç olmamış gibi olacak, tamam mı? | Open Subtitles | و لكن بالرغم من هذا , كأنه الليلة لم تحدث , موافقون ؟ |
Fakat karizmasına rağmen, Tesla, yalnızca buluşları ile ilgileniyordu. | Open Subtitles | لكن بالرغم من شخصيته كان يهتم فقط بإختراعاته |
Korkardık Ama hala olmak istediğimiz yer okuldu. | TED | كنا خائــفين لكن بالرغم من ذلك المدرسه هي المكان الذي نريد أن نكون فيه |
Evet, insanların hayatları artık daha geç yoluna giriyor, Ama bu Alex'in 20'li yaşlarındaki sıkıntılı sürecini açıklamıyordu. | TED | لكن بالرغم من ذلك لا يزال الناس يستقرون متأخراً. لكن ذلك لم يوقف النمو ألكس في فترة العشرينيات. |
Ama sorular matematiksel açıdan eş olmalarına rağmen ikinci soruya verilen cevaplar tamamen farklıydı. | TED | لكن بالرغم من أن السؤالين متطابقان رياضياً، كانت نتائج السؤال الثاني مختلفة تماماً. |
Ama ne kadar varlığım olursa olsun... halen sahip olamadığım bir tek şey var. | Open Subtitles | لكن بالرغم من امتلاكي كل هذه الأشياء مازال هناك ما لم أحظى به |
Tamam, Biraz karıştırmış olabilirsin Ama altında sen şu ana kadar gördüğüm | Open Subtitles | أنت طفلة صغيرة فاسدة، حتى لكن بالرغم من ذلك أنت بنت رائعة ومدهشة |
Üzgünüm, Ama doğrusu ölümüne biraz da sevindim | Open Subtitles | متأسف لكن بالرغم من كل شيء سعيد انها ماتت |
Melek yüzlüydü Ama iç yüzüne bakacak olursanız, gözü sadece yarışmayı kazanmayı görüyordu diyelim. | Open Subtitles | لكن بالرغم من هذا دعنا نقول فقط أنها وضعة أمامها الفوز بهذه المسابقة |
- Beni evde öpebilirsin. - Fakat tuhaf bir alışkanlığı vardı. | Open Subtitles | يمكنك ان تقبلنى فى المنزل و لكن بالرغم من هذا كان لديها عادةغريبة |
Fakat pek çok uyarıya rağmen Bernanke ile Merkez Bankası Kurulu hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | و لكن بالرغم من التحذيرات العديدة لم يفعل بن بيرنانكى و لا هيئة الاحتياطى الفيدرالى أى شيء |
Fakat böyle olmasına karşın hiçbir şey yapamıyorum. | Open Subtitles | لكن بالرغم من ذلك أنا لا أستطيع فعل أي شيء |
Fakat yine de geri geldi, nüksetti ve geri geldi ve nüksetti ve geri geldi ve nüksetti ve sonunda anladım ilaçlarımı ve terapimi sonsuza kadar sürdürmeliydim. | TED | لكن بالرغم من ذلك فقد تحسنت و انتكست، ثم تحسنت و انتكست، ثم تحسنت و انتكست، ثم بالنهاية أدركت حاجتي لأن أتناول الدواء و أخضع للعلاج إلى الأبد. |
Fakat hala, başkan için şarkı söyleyeceğim. | Open Subtitles | لكن بالرغم من هذا، أنا سَأَغنّي لَهُ. |
Tamamıyla haklısın. Fakat içeri zorla girmek imkansız. Mike seni öldürür. | Open Subtitles | إنّكَ مُحقّ، لكن بالرغم من ذلك الدخول عنوة مُستحيل، فـ (ميك) سيقوم بقتلكَ. |
Fakat bizzat Ajan Carter'ın imzaladığı orijinal bir 0-8-4 raporu buldum. | Open Subtitles | لكن بالرغم من ذلك، وجدت التقرير الأصلي لـ (0-8-4) مُوقع من العميلة (كارتر) نفسها. |