Ben erken yatarım ama Jason'ın inanılmaz bir enerjisi vardı. | Open Subtitles | أنا أستيقظ مبكراً لكن جيسون لديه هذه الطاقة اللتي لاتصدق |
Umarım iyilerdir ama Jason dışarıdayken... | Open Subtitles | آمل أن يكونوا بخير لكن جيسون بالخارج هناك |
Şehirdeki kostüm giymiş tüm maskotları sendikalılaştırmaya çalışıyormuş. ama Jason Williams ve Heidi Pescow bununla ilgilenmemişler. | Open Subtitles | لكن " جيسون ويليامز " و هيدي باسكاو " لم يهتموا " |
ama Jason bu kadınlarla zaten sikişiyor. | Open Subtitles | لكن جيسون يعاشر تلك النسوة بأية حال |
Uyandığımda, Jason aradığını ve onu almamızı istediğini söyledi ama Jason beni uyandırmak istememiş o yüzden yürümek zorunda olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | عندما إستيقظت كان هناك وقال اتصل ويريد توصيلة للمنزل لكن "جيسون" لم يرد إيقاظي لذا أخبره ان يعود مشياً |
Ben de Tea'nin Jason'ı öptüğünü Kaytlin'e söyledim ama Jason, Kaytlin ile resmi olarak çıkmıyor. | Open Subtitles | - لذا أخبرت كات بأن تي قد قبّل جيسون لكن جيسون لا يتواعد مع كات |
Öğrenmeleri gerekmiyor. ama Jason sizle bağlantı kurmak istiyor. | Open Subtitles | لا يجب ان يعرفو ذلك لكن (جيسون) يريد ان يكون بينكم اتصال |
ama Jason bir yerde fazla durmaktan hoşlanmaz. | Open Subtitles | لكن (جيسون) لا يحب أن يبقى في مكان لفترة طويلة |
Çalıştıkları yer bir banka bile değil. Bilemiyorum ama, Jason yarın sabah California'daki bisiklet yarışı için internetten bilet almış. | Open Subtitles | لا أعلم , و لكن (جيسون) لديهِ بطاقة إلكترونية لرحلة إلى "كابو" صباحاً ، مارّه بالمحيط الهاي. |
ama Jason bizim için harika bir fikir. | Open Subtitles | لكن جيسون فكرة جيدة لكلانا |