"لكن حان" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama artık
        
    • ama şimdi
        
    • Ancak bizim için artık
        
    Keşke daha fazla zamanımız olsaydı ama artık veda etme vakti. Open Subtitles تمنيت لو أن لدينا المزيد من الوقت لكن حان وقت الوداع
    Bir süre beni masalla kandırdın iyiydi de hem ama artık gitme vakti. Open Subtitles جعلتني أعيش كحكاية خيالية لفترة وكان ذلك جيداً لكن حان الآن الوقت للذهاب
    ama artık sosyal medya etiketin ötesine geçme zamanı. TED لكن حان الوقت لنعمل على مجال أبعد من الهاشتاغ.
    Bunu sana hiç bahsetmedim, ama şimdi nasıl hissettiğimi bilmenin zamanı. Open Subtitles فقط لم أذكر ذلك من قبل، لكن حان الوقت لتعرفي شعوري
    ama şimdi düşündüm de sorun olmasa gerek. Open Subtitles لكن حان وقت التفكير في ذلك لا ينبغي أن تكون مشكله
    Ancak bizim için artık ortadan kaybolma zamanı. Open Subtitles لكن حان الوقت للاختفاء
    Her zaman minnettar olacağını da biliyorum, ama artık hayatına devam etmen gerek. Open Subtitles وأنا أَعْرفُ بأنّك دائماً سَتَكُونُ ممتنَ، لكن حان وقت لأنت للإنتِقال.
    Şey, zamanında harikaymış ama artık zamanı oldu. Hayat devam ediyor. Open Subtitles كان رائعاً في وقته لكن حان أجله، والحياة تمضي
    Beraber iyi iş çıkarmıştık ama artık yolumuza devam etme vaktiydi. Open Subtitles أعني أننا قضينا وقتاً سعيداً بالعمل سوية لكن حان الوقت لنواصل التحرك
    Hayallerini yıkan kişi olduğum için üzgünüm ama artık büyümen gerek, Cam. Open Subtitles عذراً أنّني من سيصارحكَ، لكن حان الوقت لكي تنضج
    Ajan Benford? Ben Dyson Frost. Ortaya çıkma konusunda heyecanlıydım ama artık konuşmamızın zamanı geldi. Open Subtitles كنتُ قلقاً من الظهور لكن حان وقت الكلام، سأبقى على تواصل
    Ziyaretçiler hakkında senden sakladığım şeyler var ama artık her şey hakkında gerçekleri öğrenme zamanın geldi. Open Subtitles لقد أخفيتُ أموراً عنكَ بخصوص الزائرين، لكن حان الوقتُ لتعرف الحقيقة، عن كلّ شيء.
    Siz olmadan bununla baş edemezdim ama artık eve dönme ve bir aile olarak yeni bir sayfa açma zamanı. Open Subtitles لم أكن سأتمكّن من تخطي ذلك بدونكم لكن حان الوقت لنعود لمنزلنا ونبدأ حياتنا الجديدة كعائلة.
    ama artık önümüze bakma zamanı geriye değil. Open Subtitles لكن حان الوقت لكي نتطلع جميعاً للأمام ليس للخلف
    Güzel bir gün geçirdik Doktor ama artık çocukları eve götürme zamanı geldi. Open Subtitles حسنا, أمضينا وقتا جيدا دكتور لكن حان الوقت لنوصل الصغار الى المنزل
    Sevimli bir çiftsiniz ama şimdi hayatınıza oynama zamanı. Open Subtitles انتما ثنائى جميل لكن حان الوقت للعب لعبة راهن على حياتك
    Sizi bilmem ama şimdi aşk zamanıdır. Open Subtitles ' أنا لا أَعْرفُ عنك، لكن حان وقت لبَعْض الحبِّ.
    ama şimdi oğlumun... cenaze töreni zamanı. Open Subtitles لكن حان الوقت تقريبا
    Ancak bizim için artık ortadan kaybolma zamanı. Open Subtitles لكن حان الوقت للاختفاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more