"لكن دائما" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama her zaman
        
    • ama hep
        
    • ama daima
        
    Evet, ama her zaman başka nedenlerden dolayı, her zaman terörü... Open Subtitles ، نعم، لكن دائما لأسباب الأخرى . . دائما مع الإرهاب
    Seni zorlayamam, ama her zaman son bir yargılama, bir mahşer günü vardır, kralın adaletinin ötesinde... Open Subtitles فلا يمكنني إجبارك، لكن دائما هنالك حكم نهائي أعلى من عدالة الملك
    Bu karanlık görev de, aramıza girip çıkacak ama her zaman bizimle beraber hareket edecek. Open Subtitles فى كافة انحاء هذة المهمة الخطيرة سوف يجىء ويذهب لكن دائما سينتقل معنا
    Daima uygunsuzsun Michael ama hep zamanında. Open Subtitles دائما فى غير محلك يا مايكل لكن دائما فى الميعاد
    Ben daha fazlasını bile sorardım, ama hep aynıydı. Open Subtitles ، أنا حتى أسئل كثيرا لكن دائما نفس السؤال
    Daha önce bunu bilmem mümkün değildi... ama daima bir şey eksikti. Open Subtitles لم أبلغ الى هذا المستوى من قبل و لكن دائما كان هناك شئ ناقص
    Bazen küçük meblağlarda ama her zaman aynı gün kullanılan hesaptan. Open Subtitles أحيانا بقيمة أقل لكن دائما في نفس يوم الإيداع
    Oh, ama her zaman dogru biri vardir,değil mi? Open Subtitles لكن دائما ماتكون هناك واحدة فقط, اليس كذلك؟
    ama her zaman geç açan çiçekler de vardır. Open Subtitles لكن دائما ما يكون هناك اشياء تتفتح متأخرة
    Öfkeyle zarar vermek için asla kullanma ama her zaman iyi ve adili savunmak için kullan. Open Subtitles لا تستعمله للأذى وقت الغضب لكن دائما للدفاع عن الخير والعدل
    Tabii ki bana zarar verebilirsin ama her zaman sana daha çok zarar verecek şeyler bulacağım. Open Subtitles صحيح, تستطيع ان تؤذيني, لكن دائما ساجد طرق
    ama her zaman kendi kendime cevaplardım, "Evet, elbette alabilirsin." TED لكن دائما ما أجيب على نفسي، "نعم، بالطبع يمكنك"
    - Tamam.ama her zaman kocalar ilk. - Evet. Open Subtitles ـ حسن ، لكن دائما الزوج أولا ـ أجل
    Bir dahakine başkası yapacak ama hep birileri olacak. Open Subtitles في المرة القادمة سيجدوا شخصا آخر لكن دائما سيكون هناك كبش فداء
    ama hep görmezden gelindim. Open Subtitles لكن دائما ما كانوا يتغاضوا عني ويتجاهلوني،
    Hayır, ben iki sokak geride oturuyorum. ama hep Leo'yu evine kadar bırakıyorum. Open Subtitles لا, انا اعيش في الجهة المعاكسة لكن دائما اوصل ليو لبيته.
    Buraya ne zaman gelsek, bütün hafta sonu sürmez diye yemin ediyorsunuz, ama hep.. Open Subtitles في كل مرة نأتي هنا، تُقسمون ان لا نستغرق إجازة نهاية الأسبوع هنا, لكن دائما..
    2007'de Valensiya'da yaralandım ama hep direnmeye çalıştım. Open Subtitles في "فالنسيا" 2007 لقد أصبت لكن دائما ما أحاول أن أقاوم
    Niye bilmiyorum ama hep Hindistanlı olarak kurmuştum ben. Open Subtitles لا أعلم لماذا لكن دائما أتصورها كهندية
    Belki onun kadar aşırı değildiler ama daima böyle şeyler vardı. Open Subtitles لربما ليس في مثل خطورته، و لكن دائما ما كان هنالك شيء ما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more