"لكن طالما" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama madem
        
    • Ama eğer
        
    • ama ben buraya gelir gelmez
        
    Hayır ücretsiz deneme için oraya gidip durmanı sorun etmiyorum ama madem bu kadar çok seviyorsun neden biraz satın almıyorsun? Open Subtitles كلا ، لا أمانع بأن تعودي من أجل كميةٍ مجانيه و لكن طالما أعجبتكِ كثيراً، لمِ لا تشترين البعض منها ؟
    Bu vakanın merkezinde olmasa önemsemezdim ama madem bu durumda, bilmeliyim. Open Subtitles إن لم تكن قضيتنا الرئيسية لما ركزت عليها لكن طالما هي كذلك هناك شيء أريد معرفته
    - Alakayı sana göstermeme gerek yok ama madem sordun, müvekkiline o adada her ne olduysa, onu soğukkanlı bir katil hâline getirmiş. Open Subtitles لستُ أحتاج لإظهار شيء ذا علاقة، لكن طالما سألتِ فأيّما حدث لموكّلكِ على تلكَ الجزيرة فلقد حوّله قاتلًا ذا دمٍ بارد
    Ama eğer ikiniz de ölmüş babanızı görüyorsanız sebebini bulabilirim. Open Subtitles لكن طالما تريان والدكما الميّت، فقد أحاول جلب إجابات لكما.
    Ama eğer sen onların kaptanı olursan arkadaşlarının sonu bu şekilde olmayacak. Open Subtitles لكن طالما أنت قائدهم فلن تؤول الأمور على هذا النحو
    Ama eğer iyi bir üniversiteye girmeme yardımı olacak ve anneme yardımı dokunacaksa, ona dört elle sarılırım. Open Subtitles و لكن طالما أنها ستوفر لى كلية جيدة و ستساعد أمى فى نفس الوقت فسأبذل كل ما فى وسعى من جهد بها
    İyiydin evlat, gerçekten iyiydin... ama ben buraya gelir gelmez sen ikinci en iyi oldun. Open Subtitles لقد كنت طفلاً جيداً بحق لكن طالما كنت حولك فستكون الثاني
    ama madem bahsettin şimdi bir akış şeması fena olmaz bak. Open Subtitles لكن طالما ذكرتِ ذلك فإنّ مخططًا بيانيًّا سيكون لطيفًا
    ama madem iki seferde de oradaydım iki seferde de neden seni kurtarmadım? Open Subtitles لكن طالما كنتُ هناك في كلتا المرّتين، فلمَ لمْ أنقذك فيهما؟
    "Katılıyorum ama madem bu evrende yaşıyoruz bana baktığını varsayalım." Open Subtitles سأوافقك الرأي، لكن طالما" ،نعيش في هذا الكون لنفترض أنها كانت تنظر إليّ
    "Katılıyorum ama madem bu evrende yaşıyoruz bana baktığını varsayalım." Open Subtitles سأوافقك الرأي، لكن طالما" ،نعيش في هذا الكون لنفترض أنها كانت تنظر إليّ
    ama madem ki kaçtın, konuşmamız gerek. Open Subtitles لكن طالما أنك هربت، نحتاج أن نتحدث.
    Ne isterseniz yapacaktım. ama madem umurunda değil... Open Subtitles تحضير ما تشتهيان، لكن طالما لا تكترثان...
    ama madem buraya kadar geldiniz, bana bahsetmek istediğiniz yeni fikir nedir? Open Subtitles c.arabicrlm; لكن طالما أنكما حضرتما إلى هنا،/c.arabic c.arabicrlm;
    ama madem ki buradayız. Open Subtitles و لكن طالما نحن هنا
    İstemiyorum. Ama eğer senin istediğin şey buysa bunu senin için yaparım. Open Subtitles بلى، لكن طالما هذا ما تودّيه، فسأفعل ذلك من أجلكِ.
    Ama eğer eline geleceğin bir teknoloji geçmişse... Open Subtitles لكن طالما استحوذ تقنيّة مستقبليّة...
    Ama eğer seçiminiz buysa... Open Subtitles لكن طالما هذا خياركما...
    İyiydin evlat, gerçekten iyiydin... ama ben buraya gelir gelmez sen ikinci en iyi oldun. Open Subtitles أنت كنت طفلاً جيّد، حقيقه جيد... لكن طالما أنا حولك ستكون الثاني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more