"لكن علي أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    • gerek
        
    • lazım
        
    • zorundayım
        
    Sinsi : Üzgünüm Woody. ama onlara hak vermek zorundayım. TED سلينكي: أنا آسف يا وودي لكن علي أن أوافقهم الرأي.
    ama şu soruyu sormam gerekiyor: Ya bu riski almak zorunda olmasaydı? TED لكن علي أن اسأل: ماذا إذا كانت لم تضطر لهذه المخاطرة أساساً؟
    Eğlenceni kaçırdığım için kusura bakma ama babamı görmem gerekiyordu. Open Subtitles أسف لأني أفسدت حفلتك و لكن علي أن أرى والدي.
    Bir fikrim var. Bunun için kamuflaj malzemesi gerek bana. Open Subtitles لدي فكرة, و لكن علي أن أحصل على بعض التمويه.
    ama bir şey yapmam lazım. ama ne olacağını bilmem. Open Subtitles . لكن علي أن أفعل شيئًا ما . لا أدري ماهو
    Eğlenceni kaçırdığım için kusura bakma ama babamı görmem gerekiyordu. Open Subtitles أسف لأني أفسدت حفلتك و لكن علي أن أرى والدي.
    Bunun önemli bir şey olduğunu biliyorum ama bunu sormam gerekiyor. Open Subtitles وآه أنا أعلم أن هذا الموضوع كبير لكن علي أن أسأل
    ama ben 13 yaşındayken olan bir şeyi asla unutabileceğimi sanmıyorum. TED لكن علي أن أقول لن أنسى أبدًا ما حدث في ال13 من عمري
    Belki bunun ne yeri ne zamanı, ama söylemek zorundayım. Open Subtitles قد يكون الأمر ليس هنا و لا هناك .و لكن علي أن أقوله لكي
    Kalıp izlemek isterdim ama başka yerde olduğumu kanıtlamam gerek. Open Subtitles حسناً، أحب أن أبقى و اُراقب لأستمتع لكن علي أن أذهب لأثبت مكان وجودي
    Kalıp izlemek isterdim ama başka yerde olduğumu kanıtlamam gerek. Open Subtitles حسناً، أحب أن أبقى و اُراقب لأستمتع لكن علي أن أذهب لأثبت مكان وجودي
    ama söylemek istediğim beyler, hiçbiriniz beni ilgilendirmiyorsunuz. Open Subtitles لكن علي أن أخبركم ايها السادة لا شىء من هذا يدهشنى
    Raporuma bağlı kalmamı istiyorsan kalacağım ama ölüm nedenini bulmanın kolay olmadığını söylemeliyim. Open Subtitles ليس لماذا. إذا كنت تريد مساندتي بتقريري, فسأفعل, لكن علي أن أقول بأنه ليس بالضبط أن سبب الموت واضح.
    ama söylemem gerek ki, yaşıyor olmanız bile mucize. Open Subtitles لكن علي أن أقول لك، أنها معجزة بقائك حياً بعد كل هذا
    ama geri vermek zorundayım, o yüzden beğenmemen lazım. Open Subtitles حسناً، لكن علي أن أعيده لذا لا يمكنك أن تبدي إعجابك به
    Kalıp muhabbet etmek isterdim, fakat şehrin aşağısına gitem gerek. Open Subtitles سأحب البقاء و الدردشة، لكن علي أن اذهب لوسط المدينة
    Oradayken, düşmanımın gözlerindeki nefretin ötesinde insanlığı görebildiğimi, bunu başardığımı, sürekli olarak kendime hatırlatmak zorundayım. TED لكن علي أن أذكّر نفسي أنه عندما كنت هناك، استطعت رؤية الإنسانية تفوق الكراهية في عين عدوي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more