"لكن في الوقت نفسه" - Translation from Arabic to Turkish

    • fakat aynı zamanda
        
    • ama bu arada
        
    • Ama bu sırada
        
    • Ama aynı zamanda
        
    fakat aynı zamanda, zihni bunu iter. Çünkü kimliğinin diğer tüm yönlerini hatırlar -- diğer ilişkilerini, işini, hobilerini, ruhsal ve entelektüel bir yaşamı, fiziksel ihtiyaçlarından bahsetmiyorum bile: uyumayı, yemek yemeyi, egzersiz yapmayı seks yapmayı, banyoya gitmeyi, yalnız -- (Kahkahalar) eğer mümkünse. TED لكن في الوقت نفسه يبدأ العقل في دفعها بعيدًا، إذ إنها تتذكر أن هناك كل هذه الأجزاء الأخرى من هويتها: علاقات أخرى، عملها، هواياتها، حياة روحانية وذهنية، دون الحاجة لذكر حاجاتها الجسدية: النوم، الأكل، التمرّن، ممارسة الجنس، الذهاب للمرحاض بمفردها... (ضحك) إن أمكن.
    Ama bu sırada Cumhuriyet Şehri'nde Anti-Bükücülük devriminin ayak sesleri duyulmaya başlamıştır. Open Subtitles لكن في الوقت نفسه الثورة المناهضة للمتحكمين تُحضر في العاصمة
    Ama aynı zamanda kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim. Open Subtitles .. لكن في الوقت نفسه لم أشعر بوحدة كهذه في حياتي كلها
    Ama... aynı zamanda hissettiklerimi engelleyemem. Open Subtitles لكن.. في الوقت نفسه... لا يمكنني السيطرة على كيف أشعر.
    Baba, o formayı giydiğimde sanki kim olduğumu unutuyorum, Ama aynı zamanda kendimi çok iyi biliyorum. Open Subtitles ...أبي، عندما أرتدي الزي ...أنسى من أنا لكن في الوقت نفسه... أشعر بأنني لم أفهم ذاتي...
    Ama aynı zamanda bir şeyler de hissetmek zorundasınız, değil mi? Open Subtitles لكن في الوقت نفسه يخاجلك شعور، صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more