"لكن في كل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama her
        
    • Ama ne
        
    Öğrenmeye çalışıyordum Ama her hata yapışımda çocuklar benimle dalga geçiyordu. Open Subtitles أحاول تعلمها لكن في كل مرة أخطئ كان الأطفال يسخرون مني
    Ama her zaman atlamamızda, farklı bir muhtemel gelecek gördük. Open Subtitles لكن في كل مرّة نقفز كنا نرى مستقبلاً محتملاً مختلفاً
    Bu aptalca ama, her nasılsa her yıl doğum günümde bu yıl farklı hissedeceğim hissine kapılırdım ama bu olmaz. Open Subtitles ـ من قبل هذا أمر غبيّ, لكن في كل عام في عيد ميلاديّ لديّ شعور بأن هذا العـّام سيكون مختلفاً
    Ama ne zaman haberlere baksak; bir başka ülkeyi daha alevler içinde görürüz. TED لكن في كل مرة، نعير اهتمامنا للأخبار، يبدو الأمر وكأن بلداً جديداً قد اشتعل.
    Hayır, Ama ne zaman kör birisini görsem, yardım etmek için elimden geleni yaparım. Open Subtitles كلا, لكن في كل مرة أرى فيها شخص أعمى أحاول مساعدته
    Bunu hep aşmaya çalıştım Ama her seferinde yalnız başıma bir eve giriyorum, etrafımda hiçbir işe yaramayan sürüyle taziye mesajı var. Open Subtitles أريد أن اتخطى ذلك, لكن في كل مرة أريد وضعه خلفي لكن كل مرة أدخل الغرفة وحدة أعج بالتعازي وهذا لا يخدم
    evet, ben muhtemelen, Ama her şey, yaşam denen o şaaşalı gösterinin bir parçası aslında. Open Subtitles ربما سأصاب به لكن في كل جانب من الحياه .الغنيه هناك الموكب الفخم
    Küçük bir çocukken dünyanın sonu çok uzaktı Ama her yıl biraz daha yaklaşıyor. Open Subtitles عندما كنت صبيا، كانت حافة العالم بعيدا جدا، لكن في كل عام يأتي هو أقرب.
    Tekrar tekrar korkutmaya çalıştı Ama her götürüşünde geri dönüp durdu. Open Subtitles حاول مراراً تخويفه لإبعاده، لكن في كل مرة كان يبعده فيها، يظل يعود مجدداً.
    Ama her çağda, buna karşı mücadele edenler vardır. Open Subtitles و لكن في كل عصر, هنالك من يقاتلون ضد ذلك
    Ama her ikisi de bana bir şey ifade ediyor. Open Subtitles لكن في كل الحالتين , هذا يخبرني... بشئ ما عنه.
    Ama her defasında herkes benim hatam değilmiş gibi bakar veya derdi, ama öyleydi. Open Subtitles لكن في كل مرة ينظر إلي شخص ما أو يخبرني أن كل شئ بخير ,لم يكن هذا صحيح
    Ama her halükarda mahkemede işe yarayacak kadar kesin olmaz. Open Subtitles لكن في كل الأحوال، أشكّ أنّه سيكون حاسما بما يكفي حتّى يُقبل في المحكمة.
    Ama her seferinde ön sevişme safhasındayken birisi o beyaz arkadaşlarından birini ateşe vermiş gibi kaçıyordu. Open Subtitles لكن في كل مرة نصبح أكثر رآحة من المرة الأولى
    Bugün seni üç kere gördüğümü sandım, Ama her seferinde, dönüp bir daha baktığımda, bana sırtını dönmüştün. Open Subtitles أتعلم، إعتقدت أنني رأيتك ثلاث مرات منفصلة اليوم. لكن في كل مرة إستدرت إليك، كنت تدير ظهرك لي.
    Onlara yalan söylemek kolay olmadı Ama ne zaman taşınsam saçma bir hikaye uydurmam gerekiyordu. Open Subtitles ليس من السهل أن يكذب لهم من هذا القبيل، لكن في كل مرة أنتقل لدي لتعويض بعض قصة مجنون.
    Biliyorum Ama ne zaman anakaraya gitsem beni içine çekeceğinden korkuyorum. Open Subtitles اعرف ، لكن في كل مرة اذهب للمدينة اكون متخوفاً ان انجرف نحو ذلك
    Ama ne zaman bir kapıdan geçsen, plan kitapları izini kaybedecek, bu yüzden daha güvenli. Open Subtitles لكن في كل مرة أنتَ تخرج من خلال باب أنتَ ستخرج عن طريق المسار، لذا فستكون أمن
    Evet biraz uğraştırıcı olabilir Ama ne zaman bir çocuğun gözlerine baktığımda bana koç dese işte o zaman neden koçluğu kabul ettiğimi anlıyorum. Open Subtitles نعم قد يكون عمل شاق لكن في كل مره انظر الى عين واحد من هولاء الاطفال
    Muhtemelen komik gelecek, Ama ne zaman beğendiğim bir düğün fikri olsa küçük defterime eklerim. Open Subtitles هذا على الغالب يبدو سخيفاً لكن في كل مرة أرى فكرة زفاف تعجبني أضعها في مجلد صغير
    Sen ve Sutton'a yardım etmek için geldim sadece, Ama ne zaman yardım etsem, olay babamda sonuçlanıyor. Open Subtitles لكن في كل مرة أفعل , تقودني لوالدي و أنا لا أستطيع أن أهزمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more