"لكن قبل ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Ama ondan önce
• Ama önce
• Ama daha önce

Ama ondan önce devlet için birinci sınıf yollar inşa edeceğim.
لكن قبل ذلك ساقوم بانشاء الفصل الأول من الطرق الممهدة للحكومة

Ama ondan önce başka bir laboratuvarı daha vardı. Yıllar öncesinde.
و لكن قبل ذلك كان هنالك مختبر اخر, في السنين السابقة

Ama ondan önce sis kalkacak ve gerçekler görünecek.
لكن قبل ذلك عندما ينقشع الضباب نافذة من الصفاء

Ama önce şunu söylememe izin verin, çoğunuz beni uzun zamandır tanıyorsunuz.
لكن قبل ذلك دعوني أقول هذا الكثير منكم يعرفني منذ زمن بعيد

Yorulduğunuzu biliyorum Ama önce yapmamız gereken işler var.
اعرف انكم بحاجه الى راحه لكن قبل ذلك امامنا بعض الاعمالِ.

Bu akşam birlikte sinemaya gidebileceğimizi düşünmüştüm. Ama daha önce istersen bir süre golf oynayabiliriz.
ارتب ان نذهب الى السينما لكن قبل ذلك سوف نلعب لعبه

Ama ondan önce, o an, aramızdaki bakış, yeniden Tom ve Lynette gibiydik.
لكن قبل ذلك كانت توجد لحظة نظرة متبادلة بيننا و كأننا كنا توم و لينيت مجددا

Ama ondan önce, beni yoğurt yemeye götürdü.
أن اعطيها لرجل بلا مأوى و لكن قبل ذلك أخذني لتناول زبادي مثلج

- Seni ona götürürüm Ama ondan önce gidip biriyle görüşmeliyim.
سآخذك إليه. لكن قبل ذلك عليّ الذهاب ومقابلة شخص ما.

Ama ondan önce de "ah" ve "uh" da dedin o yüzden seni pek ciddiye almadım.
أجل، لكن قبل ذلك كنت تتصرف بجنونٍ وغضب. لم آخذ الأمر بجديّة.

Ama ondan önce "Kendi Maceranızı Seçin" telefon seksi senaryosu mu bu?
لكن قبل ذلك "هل هذا سيناريو "جنس هاتفي لسلسة "اختر مغامرتك" ؟

Ama ondan önce Heather Chandler'ın bağırsaklarının ağzından gelmesini görmek hoşuma giderdi.
لكن قبل ذلك... أنا أحب رؤية شماع هذر تقيأ أحشائها خارج.

Ama ondan önce, alışılmadık bir şey?
لكن قبل ذلك ألم يحدث شيء غير عادي؟

Ama önce benim sana söylemek istediğim bir şey var.
لكن قبل ذلك ، هناك شيء أود أن أخبرك به

Ama önce Meclis üyesine bir içki ısmarlaman gerek.
لكن قبل ذلك يجب ان تعطي عضو مجلس البلدية شرابا

Yapar Ama önce , bir şey var kendiniz için anlamaya ihtiyacımız var .
لكن قبل ذلك ، هناك شيء يجب أن تعرفة بنفسك

Ama önce özel olarak konuşalım mı?
لكن قبل ذلك أيمكننا التحدث على انفراد من فضلك؟

Bir şartla ama. Önce bu soygunda ona yardım etmem gerekiyordu.
فوافقت، لكن قبل ذلك كان علينا القيام بعملية كبيرة

Ama daha önce, gördüğüm en güzel dişlerin kalıbını çıkardık.
لكن قبل ذلك ، قمنا بعمل طباعة للأسنان لأكثر طقم أسنان مثالي رأيته في حياتي

Ama daha önce, onu da almamız için bize yalvarıyordu.
و لكن قبل ذلك كان يرجونا أن نأخذه معنا

Ama daha önce benim söylemek istediğim bir şey var.
لكن قبل ذلك أريد . أن أقول شىء