Tamam ama her şey yolunda, yani durumu iyi, değil mi? | Open Subtitles | حسنٌ، أجل، لكن كل شئ سيكون على ما يرام، أهو بخير؟ |
Biraz garip hissettim, ama her şey yerli yerinde görünüyor. | Open Subtitles | كان الأمر غريبا نوعا ما لكن كل شئ على ما يرم |
Tamam içmiyorum. ama her şey yolunda. İyi hissediyorum. | Open Subtitles | حسناً، صحيح لكن كل شئ جيد،انا اشعر اني بخير |
Isırık yeri hâlâ deli gibi acıyor ama geri kalan her şey daha iyi. | Open Subtitles | اللدغة مازالت تؤلمني لكن كل شئ أخر تحسن |
Isırık yeri hâlâ deli gibi acıyor ama geri kalan her şey daha iyi. | Open Subtitles | اللدغة مازالت تؤلم لكن كل شئ آخر تحسن. |
Ama her şeyin bir raf ömrü var. | Open Subtitles | لكن كل شئ تنتهي مدة صلاحيته |
Dünyanın her yerinde ilgilendiğim şeyler var ama her şey İngiltere'de başlıyor. | Open Subtitles | لدي مصالح في جميع أنحاء العالم .. لكن كل شئ يبدأ في انكلترا |
Bir şeyler atlattın ama her şey iyi olacak, söz veriyorum. | Open Subtitles | لقد مررت خلال شئ لكن كل شئ سيكون بخير, أعدك |
Tabi ki ailemi özlüyorum ama her şey zamanla sona erdi ve seninde, yoluna devam etmen gerekir. | Open Subtitles | بالطبع افتقد عائلتي لكن كل شئ له نهاية و.. و. |
- ama her şey yolunda mı? - Evet, sanırım iyi durumdayız. | Open Subtitles | لكن كل شئ على ما يرام- نعم نحن على ما يرام- |
Hayatını istediğin yöne çekmek istiyorsun ama her şey olması gerektiği gibi oluyor. | Open Subtitles | . لكن كل شئ يحدث كما ينبغى ان يحدث |
ama her şey Sybil'ın balosuna göre ayarlanmıştı. | Open Subtitles | لكن كل شئ بدا محسومٌ جداً بينكم في حفلة "سيبيل" |
ama her şey değişmek üzereydi. | Open Subtitles | لكن كل شئ كان على وشك أن يتغير |
ama her şey senin elinde. Hayır! | Open Subtitles | لكن كل شئ في يدك لا |
Hayır, ama her şey çok güzel. | Open Subtitles | لا , لكن كل شئ بخير |
ama her şey her şey bana onu hatırlatıyor. | Open Subtitles | لكن كل شئ... لكن كل شئ يذكرني به. |
Panikledim, ama her şey iyi, öyle değil mi? | Open Subtitles | مرعوب، لكن كل شئ بخير، صحيح؟ |
Ama her şeyin bir raf ömrü var. | Open Subtitles | لكن كل شئ تنتهي مدة صلاحيته |