Ama insanlar zayıf oldukları için yalan söylerler, kendilerine bile. | Open Subtitles | و لكن لأن الرجال ضعفاء عندما يكذبون حتى على أنفسهم |
Ama babam onaylamadığı için o aşkın elimden kaçmasına izin verdim. | Open Subtitles | و لكن لأن والدي لم يوافق تركت هذا الحب يذهب بعيداً |
Ama dış döllenme gerçekleştirdiklerinden dolayı üremek için suya dönmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | ، لكن لأن تخصيبها كان خارجيا كانت مضطرة للعودة للماء لتتكاثر |
Fakat fazla zamanları yoktu karmaşık dini törenler için, | Open Subtitles | لكن لأن الرجلَ ما كَانَ عِنْدَهُ الوقتُ للطقوسِ المعقّدةِ، |
Şimdi bu yığını alevler içinde bırakacağız, Ama bunlar çocuk oyuncağı olduğu için, ateş çabuk dağılacaktır. | Open Subtitles | الآن سنحرق هذه الكومة من الشر، لكن لأن هذه لعب أطفال، ستنتشر النيران بسرعة |
Uzak sonlu ya da sonsuz olabilir, Ama evren hızlandığı iin bizim görmediğimiz ve ileride de asla göremeyeceğimiz kısımlar var. | TED | الفضاء قد يكون محدوداً أو غير محدود، و لكن لأن الكون يتسارع، هنالك أجزاء منه لا نستطيع رؤيتها و لن نراها أبداً. |
Ama insanlar şiiri severse şairi de sever. | Open Subtitles | لكن لأن الناس يحبون الشعر فإنهم يحبون الشعراء |
Ailen yolda Ama zaman kısıtlı olduğumdan olabildiğince çabuk bir pozitif kimlik çıkarmalıyız. | Open Subtitles | أبويك في الطريق إلى هنا، لكن لأن الوقت مهم وثمين، نود أن ترى المتهمين الآن |
Seni gördüğüme sevindim Ama bu gece, bizim değil, Lucas ve Lindsey'in gecesi ve evet Jamie. | Open Subtitles | أَنا مسرورة لرؤيتك لكن لأن اليوم عن لوكاس وليندزي وليس نحن |
'Irk veya dinden dolayı değil... '... Ama hepimiz insan olduğumuz için... '... ve insanı boyutunu anlıyoruz. | Open Subtitles | ليس بسبب الجنس أو الدين لكن لأن في الأساس كلنا بشر ونتفهم القدر الأنساني |
Onu beyaz insanlardan nefret etmesi için eğittim, nedeni görünüşlerinden değil, Ama çoğu hayaletin beyaz olması yüzünden. | Open Subtitles | روّضته لكره البيض، ليس عنصرية، لكن لأن أغلب الأشباح بيض |
Onu beyaz insanlardan nefret etmesi için eğittim, nedeni görünüşlerinden değil, Ama çoğu hayaletin beyaz olması yüzünden. | Open Subtitles | روّضته لكره البيض، ليس عنصرية، لكن لأن أغلب الأشباح بيض |
İğrenç olurdu. Ama köpeğimiz olduğu için normal. | Open Subtitles | سيكون ذلك مقرف لكن, لأن معنا كلاب هذا طبيعى |
Sadece devasa çeneni açıp, bir piton yılanı gibi onu tek lokmada yutabileceğin için değil Ama bu okulda popüler olduğunu göstermek için. | Open Subtitles | وليس فقط لأنك تستطيع أن تفتح فكّك الكبير وتبتلعه كاملاً كالثعبان لكن لأن لديك بعض المحبة في هذه المدرسة |
Fakat çocuğun azda olsa kuvveti var ve birden tıp dışında konuşacak bir şey kalmıyor. | Open Subtitles | لكن لأن ذلك الفتى قوي فجأة لا يوجد وقت للتحدث عن أي شئ سوى الدواء |
Fakat beynimiz var, ve yeterince çalışırsak bazen saf kötülükten daha az bir şeyi isteyebiliriz. | Open Subtitles | لكن لأن لدينا مخ إذا حاولنا أكثر يمكننا الوصول لشئ أقل من الشر التام |
Sadece hepimizinde bildiği gibi en disiplinli çalışanız o olduğu için değil, ayrıca harika envanterleri var da ondan. | Open Subtitles | ليس فقط لأنها أكثر الموظفين رشاقة لكن لأن مؤخرتها جيدة |