Tamam, ordunun size yaptığı yanlıştı, Ama belki tanıklığın işe yarayabilir. | Open Subtitles | الذي الجيش إليك كان خاطئ. لكن لربّما شهادتك يمكن أن تساعد. |
Samanlıkta iğne aramaya benziyor. Ama belki şansımız yaver gider. | Open Subtitles | الأمر أشبه بإبرة في كومة قشّ، لكن لربّما سيُحالفنا الحظ. |
Ama belki çekmeceyi kapalı tutarsak ölür. | Open Subtitles | لكن لربّما إذا نبقي ذلك الساحب مغلق، هو سيموت. |
Bilmiyorum. Ama belki çekmeyeyi kapalı tutarsak ölür. | Open Subtitles | أنا لا أعرف. لكن لربّما إذا نبقي ذلك الساحب مغلق،هو سيموت. |
Ceset yok belki ama sanırım bu onların pençelerinden biri. | Open Subtitles | لا أجساد، لكن لربّما هنا هذه أحدى مخالبهم |
- Kahvesi var, Ama belki bir çörek istiyordur. | Open Subtitles | ، نعم، أتعرفين، لقد شرب قهوته .لكن لربّما يحتاج كعكة هل تحتاجين أيّ مساعدة؟ |
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum Ama belki de görmek istediğin şeyleri görüyorsun. | Open Subtitles | وأنا لا أعرف كيف أقوله لكن لربّما أنت ترى الأشياء بأنّك تريد الرؤية. |
Ama belki baştan beri söylediklerinde haklıdır. | Open Subtitles | لكن لربّما هو محقّ بشأن الذي هو يقول على طول |
Biliyorum senin için ender anlardan biri Ama belki de aşırı tepki veriyorsundur. | Open Subtitles | أعرف ان هذة لحظة نادرة لك، لكن لربّما أنت تبالغى بانفعالك. |
Ama belki içeri geçip bir bira içmek istersin. | Open Subtitles | لكن لربّما تودّ أن تتفضّل وتشرب بعض الجعة؟ |
Bir bağlantı arıyorduk Ama belki de gereğinden fazla yaklaştık. | Open Subtitles | كنّا نُحاول إيجاد الرابط، لكن لربّما اقتربنا كثيراً. |
Ama belki de telafi etmek, dağda saklanmak değildir. | Open Subtitles | لكن لربّما طريقة دفع المرء ثمن أخطائه ليست بالإختباء في الجبل. |
Evet Ama belki algılamada fark yaratabilir. | Open Subtitles | لكن لربّما هم يمكن أن عدّل فهما منه، |
Ama belki Küçük Kırmızı Başlıklı Kız girebilir. | Open Subtitles | لكن لربّما صاحبة الرداء الأحمر تستطيع |
Ama belki bunu sana bir şekilde telafi edebilirim. | Open Subtitles | لكن لربّما بإمكاني تعويضكِ بطريقة ما. |
Bir dayanağı yok Ama belki Jones ona Volker'dan bahsetmiş olabilir. | Open Subtitles | إنّه مُجرّد تحزير، لكن لربّما تحدّث معها (جونز) حول (فولكر). |
Ceset yok belki ama sanırım bu onların pençelerinden biri. | Open Subtitles | لا أجساد، لكن لربّما هنا هذه أحدى مخالبهم |