"لكن لمّا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama
        
    Onu tutuklarlar zannetmiştim Ama evinde Kur'an bulunca onu idam ettiler. Open Subtitles اعتقدتُهم سيكتفون باعتقاله لكن لمّا وجدوا القرآن بمنزله، قاموا بإعدامه.
    Tabii ki uzaklaşmak hoşuma gitmişti Ama Becky Jackson suçunu itiraf edip bir aylık uzaklaştırma alınca okul geri dönmem için bana yalvardı. Open Subtitles بالطبع استمتعت بوقتي بعيداً عن هنا لكن لمّا بيكي جاكسون بدأت بالغياب لمدة شهر المدرسة ترّجت مني أن أعود
    Arkanı dön ve sonra bana dön. Ama döndüğünde makinenin buluşmak istediğin kız olduğunu hayal et. Open Subtitles استدر للخلف، وبعدها استدر نحوي، لكن لمّا تفعل تخيّل أن الكاميرا هي الفتاة التي تريد لقاءها.
    Bana bakmamıştı Ama ben çocukken hortumdan su içmeme izin verirdi. Open Subtitles أعني، إنّها لم تعتني بي، لكن لمّا كنتُ طفلةً، إعتادت ان تسمح لي بالشّرب من خرطومها.
    Ama mutsuzluğun için suçlayacak birisini ararken sana düşman gibi görünüyoruz. Open Subtitles لكن لمّا تنشدين أحدًا لتلقي عليه ملامة تكدير حياتك فإذا بنا نبدو في خانة العدوّ.
    Ama sen onu yanına alınca Tanrı'nın dualarımı kabul etmediğini anlamıştım. Open Subtitles لكن لمّا أويتها، أيقنت أن الله لم يبقل دعواتي.
    ıstiyorsan bırak temizlik yapsın. Ama işi bitince yaylansın. Pis Arap! Open Subtitles دعه ينظف لو أحببت، لكن لمّا ينتهي يخرج، عربي حقير!
    İstiyorsan bırak temizlik yapsın. Ama işi bitince yaylansın. Pis Arap! Open Subtitles دعه ينظف لو أحببت، لكن لمّا ينتهي يخرج، عربي حقير!
    Ama o okçu beni neredeyse öldürecekken ölümle asıl o zaman yüzyüze geldiğimde döndüğümden bu yana hayatıma girmesine izin verdiğim insanları düşündüm. Open Subtitles لكن لمّا كاد يقتلني ذلك النشّاب، حين بدأت أواجه الموت... فكّرت بكلّ الذين أدخلتُهم حياتي مُنذ عدت.
    Ama bazıları kendisi için parti düzenlememe izin vermediğinden böyle olsun artık. Open Subtitles لكن لمّا كان أحدهم قد منعني من إقامة حفلةٍ له... فلتكن هذه حفلته
    Ama hevesimi alınca onu kocasına iade ettim. Open Subtitles لكن لمّا اكتفيت منها، أعدتها لزوجها.
    Ama birbirlerini gördüklerinde... Open Subtitles "علما كِلاهما أنّ شجار كبير قادم لكن لمّا رأى بعضهما أخيرًا..."
    Ama şu William denen çocuğu kurtarmaya geldiğinde yüzündeki ifade bir babanın ifadesiydi. Open Subtitles لكن لمّا أتيت لإنقاذ الصبيّ (ويليام)، فإن نظرة محياك كانت نظرة أب.
    Ama Eren'i Annie kaçırdığı zaman hemen peşlerine düştüm. Open Subtitles لكن لمّا (آنّي) اختطفت (إيرين) طاردتها فورًا.
    Ama rol yaparken, o... Open Subtitles لكن لمّا يمثل...
    Eskiden Napolyon'un büyük hayranıydım, hatta o olmak isterdim Ama tutkusunun neye yol açtığını gördüğümde, bunca anlamsız ölüm yıkım, fikrim aksi yönde değişti dünya onsuz daha iyi bir yer olur diye düşündüm. Open Subtitles (كنت معجبًا كبيرًا بـ(نابليون، كدت أن أود أن أكون ذاته لكن... لمّا رأيت ما ألم طموحه، الكثير من الموت ألا معنى له، الدمار، تغيّرت وجهة نظري للنقيض تمامًا ألا وهي أن العالم سيكون أفضل بدونه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more