Evet, ama babası izin vermedi. Kalbinde üfürüm hastalığı var. | Open Subtitles | نعم، لكن والده لا يريد السماح له لديه تذمر بالقلب |
Daha önceden de bunları ayarladım ama babası bu sefer Richie ye son yardımı olacağını söyledi. | Open Subtitles | كان من الممكن أن أنتظر.. و لكن والده أخبرني أنها ستكون آخر مرة يساعد فيها ريتشي |
Hayır daha gelmedi, ama babası yeterince yaşlı, ve yetişme sözünü de ona verdim. | Open Subtitles | هو ليس كذلك , لكن والده كذلك و هو من وعدته |
Onu kendi başına yaptığını söylüyor ama babası bir mimar, | Open Subtitles | يقول إنه يفعل ذلك بنفسه لكن والده مهندس معماري |
Evine gitmemiş. İşe de gitmemiş. ama babası River Heights Askeri Hastanesi'nde yatıyormuş. | Open Subtitles | حسناً، لم يذهب لبيته أو عمله لكن والده في مستشفى المحاربين |
Prensi neyse öyle görüyorum ama babası gerçek kral. | Open Subtitles | أرى الأمير على حقيقته لكن والده هو الملك الشرعي |
ama babası aradı ve onunla konuşması gerekti. | Open Subtitles | لكن والده كلمه ، وكان عليه أن يتحدث معه |
ama babası O'nu zorluyor. | Open Subtitles | لكن والده اجبره على الذهاب |
ama babası onu terk etmeyecek. Sen bu işi bana bırak. | Open Subtitles | . لكن والده لن يتركهُ |
Hayır, Snart böyle bir şeyi yapmaz. ama babası yapar. | Open Subtitles | لا، (سنارت) لن يفعل هذا لكن والده سيفعل |
ama babası ölmüştü. | Open Subtitles | لكن والده مات |