| Teşekkür ederim. Nedimem olduğun için de. Benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | شكراً لك و شكراً لكونك وصيفتى بالزفاف فهذا يعنى لى الكثير |
| Göt oğlanı olduğun için bir ellini daha alıyorum. Şimdi uza bakalım. | Open Subtitles | و خمسون أخرى لكونك مغفل ، و الآن أغرب من هذا المكان |
| Evet, kim olmam gerektiğini bana söylemesine izin verdiğim ilk ve son kişi olduğun için sana teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | نعم، أريد أن أشكرك لكونك ستكوني الأولى والأخيره في أي وقتٍ مضى اللتي ستخبرني مَـن مِـِن المفترض علي أن أكون |
| Başkan olmanın tek kriteri diri bir vücuda sahip olmak. | Open Subtitles | المعيار الوحيد لكونك ذا جسم هو بحصولك على جسم جيد |
| Bu yıl her zamankinden daha çok, Başkomiserim olduğunuz için şükrediyorum. | Open Subtitles | هذه السنة, أنا شاكرة أكثر من ذي قبل لكونك النقيب عليْ |
| Beni dikkatle dinlediğine sevindim çünkü sadece yedi saniyen kaldı. | Open Subtitles | ولكن انا سعيد حقا لكونك مصغي لان لديك سبعة ثواني |
| Böyle adi bir piç olduğun için karnını deşmek istiyorum! | Open Subtitles | أود أن أشق أمعائك لكونك الحقير النذل الذي أنت عليه |
| Ölümden etkilenmediğin için inanmamış sana. Korkusuz olduğun için inanmış. | Open Subtitles | لم تؤمن بك لكونك منيعًا، بل آمنت بك لكونك جسورًا. |
| Babana yük olduğun için kendini kötü hissetmiyor musun Fernando? | Open Subtitles | ألا تشعر بالذنب يا فيرناندو لكونك عبئاً على والدك ؟ |
| Theaster, bugün burada bizimle olduğun için çok teşekkürler. | TED | ثياستر، شكرًا جزيلًا لكونك هنا معنا اليوم. |
| - Dikkatli ol, yoksa nankör bir yalancı olduğun için Tanrı cezanı verecek. | Open Subtitles | كن حذرا، أو أنه سيضربك وتسقط ميتا لكونك كذاب جاحد |
| Sen prens olduğun için, beni gözetleyebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه لكونك أميراً يمكنك أن تتجسس على؟ |
| İdari görevde olmanın kısıtlamalarını tekrar açıklamama gerek var mı? | Open Subtitles | هل يجب أن أخبرك بالقواعد الإلزاميه لكونك ستقوم بالأعمال المكتبيه؟ |
| Genç bir kocanın tek eşi olmanın çok yorucu olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | أعتقد أنك علي الأرجح مرهقة جدا لكونك الزوجة الوحيدة لزوجك الشاب |
| Ama hâlâ hayatta olduğunuz için ne kadar şanslı olduğunuzu göreceksiniz. | Open Subtitles | ولكنك سوف تدركين كم أنت محظوظة لكونك على قيد الحياه |
| çünkü, siz asla bilemezsiniz, evde komik olmanız sizi komedyen yapmaz değil mi? | TED | لأنك لا تعلم أبدا ما يحصل، فقط لكونك مضحك في المنزل، لا يجعلك ممثل هزلي، اليس كذلك؟ |
| Bir yetişkin olarak çok iyiydin Sen tam bir novo'ydun | Open Subtitles | لكونك بالغا , فانك كنت عظيم فلقد كنت نوفو تماما |
| Bu kadar mutlu olduğuna sevindim. Ayrıldıktan sonra şehri terk etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | حسناً, أنا مسرورة لكونك سعيد فبعد انفصالنا كان علي أن انتقل من المدينة |
| Kira yenilmekten nefret ediyor; ama bu tenis maçını kazanmak için Kira olmana gerek yok. | Open Subtitles | كيرا لا يحب الخسارة ، لكن لا يمكن أن تكون كيرا لكونك تريد أن تفوز في مبارة للتنس |
| Avatarlıktan mutlu olman çok iyi. | Open Subtitles | حسناً, من الجيد أن أراك متحمساً لكونك آفاتر. |
| Profesyonel katil olmaktan utanıyor musun? | Open Subtitles | مكافأتك ستكون لا شئ الست خجلاً لكونك قاتل محترف؟ |
| Seni, üç aydır buralarda yoksun diye bin parçaya ayıracak diye mi? | Open Subtitles | أليس حضوره هنا لكي يستبدلك بشخص جديد لكونك غائبا لثلاث أشهر ؟ |
| O şeyin içinde olmasından dolayı üzgünüm ama beni kurtaracaklar. | Open Subtitles | أنا آسف لكونك حاملة لهذا الكائن لكني سأنجو عندما يأتون |
| Doktor hayatta olduğun ve karaciğerin sağlam olduğu için sanslısın dedi. | Open Subtitles | قال الطبيب بأنّك محظوظ لكونك حيّاً ولا تزال لديك كبد |
| Buralarda yeni olduğum için Finn, dosyana ve Profesör Walsh'un.. | Open Subtitles | لكونك جديدا هنا، فن، فقد ألقيت نظرة علي سجلك و ملاحظات أستاذ والش عنك |
| Bazı durumlarda işyerinde uygunsuz bir konumda olmana rağmen dürüst davrandığın için sana daha fazla saygı gösterebilirler. | Open Subtitles | احيانا عندما لا تتصرفين بشكل مناسب في مجال العمل هم يحترمونك اكثر لكونك صادقة |