Özür dilediğini duydun ya hayatta olduğu için devamlı özür diliyor. | Open Subtitles | لقد سمعت اعتذاره اعتذاره لكونه على قيد الحياة |
Hayatta olduğu için rüyamda ondan nefret ettim. | Open Subtitles | في الحلم , لقد كرهته لكونه على قيد الحياة |
Hala komada ama yaşadığı için şanslı diyorlar. | Open Subtitles | مازال في الغيبوبه, ولكنهم يقولون انه محظوظ لكونه على قيد الحياة |
Oğlumuz bu sabah hayatta olduğu için çok şanslı ve bu senin sayende olmadı. | Open Subtitles | ابننا محظوظ لكونه على قيد الحياة والفضل لا يعود إليك |
Angel hayatta kaldığı için çok şanslı. | Open Subtitles | أنجل محظوظ لكونه على قيد الحياة |
Kendisi olduğu için tabî, bayan Mount-Temple. | Open Subtitles | . لكونه على سجيته , سيدة مونت |