Dün gece Kate'e gizemli mesajı atan kişiyi buldum. | Open Subtitles | لقد عرفت من ارسل الرسالة الغامضة لكيت الليلة الماضية |
Beni Kate'e götürürsen ben de seni ona götürürüm. | Open Subtitles | استطيع اخذك له اذ استطعتي اخذي لكيت |
İşe yaramalıydı, tabii eğer kimyasal madde Kitt'in bio-materyalini tepkime oluşturarak eritmiyorsa. | Open Subtitles | و ينبغي أن تكون قد نجحت ، ما لم ما لم يكن المركب الكيميائي يلتحم مع المواد البيولوجية المكونة لكيت |
Kitt'in yüzey ekranı programını yükselttim ve şu an yükleniyor. | Open Subtitles | لقد رفعت مستوى برنامج الغلاف الخارجى لكيت و هو يعمل الآن |
Bu gece Kate için bir doğum günü. Tam bir yıldır ayık. | Open Subtitles | لدينا ذكرى واحدة اليوم لكيت بمناسبة مرور سنة كاملة |
Daha fazla Kahve Çayı yani. Jen, Kate için koca bir bardak hazırlamalısın. | Open Subtitles | جين، عليك أن تعملي كأسا كبيرا لكيت |
Ama emin olana kadar Cate'e söylemeni gerektirecek bir sebep yok. | Open Subtitles | لكن ليس هناك سبب لي تقول أي شيء لكيت حتى نتأكد |
Bak, bunu herkes duysun istemem ama geçen sefer Tucson'daki Kate'in yerine gittiğimde bütün geceyi piyano çalan herifi dinleyerek geçirdim. | Open Subtitles | الآن، لا أريد التهرب من هذا لكن في المرة الأخيرة كنت ذاهبا لكيت في توكسون قضيت ليلة كاملة |
Kate'e yedek parça olmak için imal edilmişim. | Open Subtitles | لقد اُعددت في طبق لأكون " قطع غيار " ! ْ ( لكيت )ْ |
- Bir saniye, Kate'e ne oldu? | Open Subtitles | أنتظر .. ماذا حصل لكيت .. ؟ |
- Kate'e hediye alıyordum. | Open Subtitles | (سأشتري هدية (لكيت ماذا أحضرت لها؟ |
Kitt'in bilinen son yerine yakın yolları tarayarak bir sonuca ulaşmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول الوصول لآخر مكان آخر معروف لكيت و نحاول إغلاق الطرق السريعة |
Oku şunu, yoksa bu sefer Kitt'in seni bağlamasını söylemeyeceğim. | Open Subtitles | اقرأ هذا و إلا فهذه المرة لن أقول لكيت أن تربط حزامك |
Kitt için kullandığımız yağlar, yüksek töleranslarda ve... normal araçlarda kullanılandan %1000 daha dayanıklıdır. | Open Subtitles | حسنا ، السوائل التي نستخدمها لكيت هي مصممة خصيصا لتحمل ضغط لا نهائي |
Bir kolye de sen yapmalısın. Kate için. | Open Subtitles | يجب عليك صُنع عقد لكيت |
- Kate için bu ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | -بالنسبة ( لكيت ) إنها حياة أو موت |
Ama Cate'e göre ben hep giden adamım. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لكيت ، سوف أكون دائما الرجل اللذي يرحل |
Yani eğer Cate'e hissettiğim duygular olmasaydı sonradan o benim için hissettikleri hakkındaki süpheyi merak etmezdi, ama... | Open Subtitles | أعني ، إذ لم اكن مشاعر لكيت لما كان لديها شكوك وأتساءل عما اذا كانت هي... |
Kate'in anlayacağı dilde bunun anlamı nedir? | Open Subtitles | ماذا يشبه ذلك كشئ يمكن لكيت فهمه؟ |
Evet ama şu an Kate'in en büyük sorunu lösemi değil. | Open Subtitles | نعم , لكن اللوكيميا ليست المشكلة الأكبر ( لكيت ) الآن |