Paris'e gelmek için en küçük şansı bile kaçırmıyor. | Open Subtitles | انها تنتهز أدنى فرصة تتاح لها لكي تأتي الى باريس |
Sen de buraya gelmek için kendi evinden ayrıldın. Ve ben bir gün kraliçe olacağım. | Open Subtitles | لقد تركت وطنك لكي تأتي إلى هنا وأنا سأكون ملكة في يوم ما |
Ben buraya gelmek için her şeyi düştü nasıl anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم سبب تركك كل شيء هناك لكي تأتي إلى هذا المكان |
Paul hapse girdiğinde tek bir amacı vardı, onu hapse attırdığımın intikamını almak sonra da Beth'e mektup yazıp onu görmeye gelmesi için yalvarmış. | Open Subtitles | عندما ذهب بول للسجن كان هدفه الوحيد أن يجعلني أدفع ثمن وضعه هناك لذا كتب بيث وترجاها لكي تأتي وتراه |
Kaç senedir bugünün gelmesi için dua ettiğimden haberin var mı? | Open Subtitles | أتعلمين من السنوات وأن أدعو لكي تأتي هذه اللحظة ؟ |
Neden buraya gelmek için uzun sürdü? | Open Subtitles | لماذا اخذت كل هذا الوقت لكي تأتي ؟ |
İçeri gelmek için kapıyı tıklatırım ve başlarız. | Open Subtitles | انا سوف انقر عليه لكي تأتي ومن ثم نبدأ |
- Buraya gelmek için çok uzak mesafedeler. | Open Subtitles | -أنها بعيدة جداً لكي تأتي. |
Senin için sorun olur mu bilemedim ama teknik olarak yarın sabaha kadar görev başında olmayacağımız için Sophia'yi bizimle gelmesi için davet ettim. | Open Subtitles | اجل انا أمل ان يكون هذا جيد معكي ولكن تكنيكيا نحن لسنا في المهمه حتي صباج الغد دعوت صوفيا لكي تأتي معنا |