Zorunlu yer değişiminizi kolaylaştırmak için... yer çekimini geçici bir süre kaldırıyoruz. | Open Subtitles | الآن سوف نوقف جاذبيتكم مؤقتاً لكي نجعل من حياتكم الإلزامية تنتقل بسهولة. |
Bu eklenmiş yılları gerçekten başarıyla geçirmek ve bir fark yaratmak için kullanmak hakkında neler yapabileceğimizi tartışacağız. | TED | سوف نناقش ما يمكننا القيام به لكي نجعل هذه السنوات المضافة سنوات ناجحة ولكي نستخدمهم من اجل صناعة الفرق |
Ve tam burada, şu anda, bu gezegende hepimiz kardeşiz. Bizler bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak için buradayız. | TED | وهنا والآن، نحن أخوة وأخوات على هذا الكوكب هنا لكي نجعل العالم مكاناً أفضل |
Herşeyi kısa ve öz tutmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | نحن سنعمل كل ما يمكن عمله لكي نجعل الأمور وجيزة ومختصرة |
Kolonilerin, gerçekte onlar için ne düşündüğümüzü bilmelerinin tam zamanı. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد حان الوقت لكي نجعل المستعمرين يعرفون ما هو رأينا بهم |
İşlenecek malzemeleri, daha çok kâr etmek için farklı gemilerle getirmemiz gerekiyordu. | Open Subtitles | لكي نجعل المغامرة أكثر ربحاً لابد أن نصنّع المادة بكمية كبيرة |
Şu an gençlere korunmanın olabileceğini anlatabilmek için büyük bir kampanyaya milyon dolarlar yatırıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعمل على حملت ضخمة وننفق ملايين الدولارات في الحقيقة لكي نجعل الشباب يفهمون ان الحماية هي الأساس |
Arkadaşlar, sokaklarımızı ve insanlarımızı güvende tutabilmek için size ihtiyacım var. | Open Subtitles | أيها الرفاق أريد مُساعدتكم لكي نجعل شوراعنا أمنة و مواطنينا أكثر اطمئناناً |
Ve zorla girilmiş gibi göstermek için evi dağıttık. | Open Subtitles | وحطمنا المنزل لكي نجعل ذلك يبدو كهجوم على المنزل |
Bunun yok olmasını sağlamak için yapabileceğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | هل يمكن ما نستطيع فعله لكي نجعل هذا الأمر يتلاشى؟ |
Hayır, kendimizi yarattığımız dünyadan izole etmek için yeterli para kazanmaya çalışmak yerine neden bu zamanı ve enerjiyi dünyayı kurtarmak zorunda kalmayacağımızı hissetmediğimiz bir yer haline getirmiyoruz. | TED | بدلاً من محاولة كسب ما يكفي من المال لعزل أنفسنا عن العالم الذي نقوم بتشكيله، لماذا لا نصرف هذا الوقت وهذه الطاقة لكي نجعل العالم مكاناً لا نشعر بالحاجة إلى الهروب منه. |
Beni mutlu eden, en başta, mesajımızın anlaşılması için dünyanın etrafında yakıtsız gitmek zorunda kalacağımızı düşünmemdi. | TED | ان ما يرضيني كثيرا الان اني ظننت في البداية انه يتوجب علينا الطيران حول العالم بدون وقود لكي نجعل رسالتنا تسمع من قبل الجميع |
Çünkü bence geleceğimizi daha iyi hale getirmek için daha karlı ve iyi yollar bulabiliriz. | Open Subtitles | لأني أعتقد أننا يمكن أن نجد طريقة أكثر مسؤولية... لكي نجعل مستقبلنا... أكثر إشراقاً، وأفضل بيئة |
Şimdi, inandırmamız için bu adamı, Dr. Paul Lewis'i, bir ayımız var. | Open Subtitles | الآن، نحنُ لدينا شهر واحد لكي نجعل رجُلنا هُنا، الطبيب "بول لويس"، يُصدِّق. |
Ajan May'i rahatlatmak için ne gerektiğini yanlış algılamış olabiliriz. | Open Subtitles | بالتأكيد أسأنا الحكم لكي نجعل العميلة "ماي" مرتاحة |
(Gülüşmeler) Hayır, biz bir yeri benimsemek için iki önemli şey yaparız. | TED | (ضحك) نحن نقوم بعمل شيئين مهمين لكي نجعل المكان ملكنا |
Bay Milligan'ı bir süreliğine ücretsiz tedavi etmek için birkaç şey ayarla, tamam mı? | Open Subtitles | ماذا تقول بان نفعل شيئا لكي نجعل السيد (ميليغان) يتعالج مجانا لفترة بسيطة؟ |
"Bizler gerçeği çoğaltmak için matbaacıyız." | Open Subtitles | "نحن نطبع، لكي نجعل الحقيقة سـاطعة". |
Bolt'un gördüğü her şeyin gerçek olduğuna inanması için burada kırk takla atıyoruz. | Open Subtitles | (نفعل المستحيل لكي نجعل (بولت يصدق أن كل شيء حقيقي |
Evi adam etmek için dört gününüz var. | Open Subtitles | أربعة أيام لكي نجعل هذا المكان أنيق . |