Belki de, gerçekten mutlu olmak için, kendimizi o anki deneyime tamamen kaptırmış ve odaklanmış olmamız gerekiyor. | TED | ربما، لكي نكون سعداء حقاً، نحن بحاجة إلى البقاء تماما منهمكون في التركيز على واقعنا في تلك اللحظة. |
Özetle, gerçekten verimli olmak için optimal verimsizliğe ihtiyacımız var. | TED | خلاصة القول، لكي نكون أكفياء حقًا، نحتاج إلى عدم كفاءةٍ مُثلى. |
Adil olmak gerekirse baban onu aşağılarken o sadece zaman geçirmesinden bahsediyordu. | Open Subtitles | أتعلمين، لكي نكون مُنصفين، لقد كانت تُعلّق حول هوايته، بينما كان يُهينها. |
Aslında, dürüst olmak gerekirse, tam olarak emin değiliz. | Open Subtitles | بالـواقع، نحـن لـسنا متأكدين جداً لكي نكون صادقين معك |
Her neyse, birbirimize dürüst olmamız için izin verelim böylece bu hafta sonu belki biraz yakınlaşabiliriz. | Open Subtitles | على أية حال، دعنا نعطي أنفسنا رخصة لكي نكون صادقين مع بعضنا البعض إذا يمكننا أخذ بعض الإغلاق هذه عطلة نهاية الأسبوع |
Beni işimden alıkoydun. Birbirimize karşı dürüst olmamız için beni buralara kadar getirttin. | Open Subtitles | أحضرتني من العمل لهنا لكي نكون صادقين مع بعض |
Ama her şeyi birlikte olabilelim diye, bizim için yaptım. | Open Subtitles | ولكني فعلت هذا فقط لكي نكون معاً لأجلنا. |
Bence tamamen duygusal olarak zeki olmak için bu sözcüklerin nereden geldiğini, bununla birlikte yaşayış ve davranış şekillerimize dair ne tür fikirler içerdiklerini anlamamız lazım. | TED | أعتقد أنه لكي نكون أذكياء عاطفيًا تمامًا، فإننا نحتاج لفهم مصدر تلك الكلمات وكذلك ما تخفيه من أفكار تخصّ الكيفية التي ينبغي أن نحيا ونتصرف بها. |
Emniyette olmak için kitapların hepsini yaktık ama bunu sakladım. | Open Subtitles | لقد تخلّصنا من جميع كتبه لكي نكون بأمان فقط، لكنني أبقيت هذا |
"CIA Çiftliği"nde ajan olmak için eğitim görürken sadece 4 ya da 5'imize kendimizi gösterdiğimizi söylediler. | Open Subtitles | عندما كنا في الميدان نتدرّب لكي نكون ضباط أختاروا منا 4 أو 5 وطلبوا منا أن نتقدم |
"CIA Çiftliği"nde ajan olmak için eğitim görürken sadece 4 ya da 5'imize kendimizi gösterdiğimizi söylediler. | Open Subtitles | عندما كنا في الميدان نتدرّب لكي نكون ضباط أختاروا منا 4 أو 5 وطلبوا منا أن نتقدم |
Ve mutlu olmak için, olduğumuz kişiyi değiştirmemiz gerekmediğini bize gösteriyorsunuz. | Open Subtitles | وقد أريتنا كلنا أننا لسنا في حاجة للنغير من نكون لكي نكون سعداء سويًا |
Sahip çıkmak ve yanında olmak ve mahkemede birbirimize karşı şahitlik etmemeye kanunen bağlı olmak için. | Open Subtitles | لكي نكون مرتبطين قانونيا حتى لا نجبر أبدا لنشهد ضد بعضدنا في المحكمه |
Adil olmak gerekirse, kesme işinin çoğunu o yaptı. | Open Subtitles | لكي نكون منصفين ، لم نقطع معظمهم شكراً لك ، أنا أقدّر ذلك |
Yok, salla bunu... dürüst olmak gerekirse mankafanın teki. | Open Subtitles | لا، نفاية هو غبيّ نوعا ما، لكي نكون صادق |
Dürüst olmak gerekirse, nişancıya pek güvenmiyordum. | Open Subtitles | وبعد ذلك ترسلين رجال الشرطة لقتلنا جميعاً حسناً ، لكي نكون منصفين لم أكن أعوّل على قناص |
Yine de, dürüst olmak gerekirse, bazı yerlerin diğerlerine göre daha fazla kaplanmaya ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | رغم ذلك ، لكي نكون منصفين ، بعض الأشبار أحتاجت تغطية أكثر من الأخرى. |
Yani birlikte olmamız için biraz daha beklemek senin için sorun olmaz değil mi? | Open Subtitles | اذا لن تمانعي الانتظار لوقت اطول لكي نكون معا |
Açık olmak gerekirse, arkadaş olmamız için rahmini görmeme gerek yoktu. | Open Subtitles | فقط لكي يَكون واضح، أنا لست بِحاجة إلى أَن أرى اعضائك لكي نكون أصدقاء. |
İkimiz için. Birlikte olabilelim diye. | Open Subtitles | لأجلك,لأجلنا لكي نكون سوية |
Birlikte olabilelim diye gelecekten geri geldin. | Open Subtitles | عدت لكي نكون معاً في المستقبل |
Bizim bugün burada büyük olmamızda en büyük pay senin oynaman. | Open Subtitles | وهذه فرصة عظيمة لكي نكون عظماء |