Eğer program başarılı olursa, bunun sadece hastaneyle sınırlı kalması için hiçbir sebep olmadığı yaklaşımındayız. | TED | نحن نسير علي منهج، إذا كان ناجحا لا يوجد أي سبب لكي يبقى داخل مستشفى. |
kalması için savaşmayacak mısınız? | Open Subtitles | أنتم أصدقائه. ألن تقاتلوا من أجله لكي يبقى ؟ |
Çocuktan kurtulmak bir tarafa kendimi onu kalması için ikna etmeye çalışırken buldum. | Open Subtitles | لم أكن فقط بأني ...أريد التخلص من الفتى وجدت نفسي الأن أتحدث إليه لكي يبقى |
Size söylememem gerekiyor ki hastahaneler açık kalmak için savaş veriyor. | Open Subtitles | لا أحتاج لأخبرك يا رفاق أن المستشفى يكافح لكي يبقى مفتوحًا |
Ben de zevkle yemem fakat hayatta kalmak için bazılarımızın ölmesi gerek. | Open Subtitles | أعلم أنّ الأمر ليس جميلاً لكن إن كان على بعضنا أن يموتوا لكي يبقى الآخرون على قيد الحياة، ليكن ذلك |
Sağ balinaların iletişimde kalmak için kullandıkları diyalog sesini çalacağım. | TED | وسوف اعرض لكم احد النداءات التي يستخدمها حوت " الحق " لكي يبقى على اتصال مع رضيعه |
Sadık kalması için ona ne gibi vaatlerde bulundun? | Open Subtitles | ماهي الضمانات لكي يبقى فمها مغلقاً ؟ |
Ona kalması için yalvarmam hariç. | Open Subtitles | ما عدا عِندما توسّلت إليه لكي يبقى |
- Sıcak kalması için dövüşmesi lazım. | Open Subtitles | قد يستفيد من مباراة لكي يبقى متحمسا - متحمس؟ |
Onu sessiz kalması için korkuttun, ama sen buraya FBI binasına gelip, istediğini söyleyebiliyor ve buranın sahibiymişsin gibi çıkıp gidiyorsun. | Open Subtitles | لقد أخفته لكي يبقى صامتاً و لكن بإمكانك القدوم إلى هنا الي " قسم العمليات الفدرالية و تقول ما يحلو لك و تذهب بعيداً و كأنه مكانك الخاص |
kalması için rica ettim. | Open Subtitles | لقد توسلت إليه لكي يبقى |
Hayatta kalmak için gizleniyorlar. | Open Subtitles | إنه يختبئ لكي يبقى على قيد الحياة |
Sadece hayatta kalmak için sürekli iğneye ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنه يحتاج إلى حقن ثابتة لكي يبقى حياً |