Sonra sana bedenini geri veririm çünkü bu Senin için önemli. | Open Subtitles | وبعدها سأعيده لكٍ لأنه يبدو مهما جدا لكِ |
Senin için reçeteye yazdıracağım. | Open Subtitles | أنه سحري , سوف أجعل من الرجلي أن يكتب لكٍ الوصفة |
Eğer beni biraz dinlersen Senin için bazı cevaplarım olabilir. | Open Subtitles | ليس حتى تسمعيني إن كان لديكِ وقت للإستماع لربما لديّ بعض الأجوبة لكٍ |
Seni temin ederim ki sadece soruşturma ile ilgili... konuşmalarınızı dinlemişlerdir. | Open Subtitles | أؤكٍدُ لكٍ أنهم سوف يستمعون فقط إلى أحاديث التي تخص التحقيق |
Aklıma gelmişken bana engel olmadığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أجل.بالمناسبة شكرأً لأنك تركتينى أفعل ذلك. شكراً لكٍ |
Eminim Senin için güzel planları vardır. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنه قد خطط لكٍ شيئاً جميلاً للغاية. |
Bence bu Senin için mükemmel bir ilk dava olur. | Open Subtitles | وأعتقد بأنها أول قضية ممتازة بالنسبة لكٍ. |
Beni ya da önemsediğim herhangi birini taciz etmeye devam edersen bunun Senin için iyi olmayacağına yemin ederim. | Open Subtitles | إذا إستمريتى فى مضايقتى أو مضايقة أى أحد سأتعامل معكٍ أعدك بأن النهاية لن تكن جيدة لكٍ |
Sen benim sırrımı ele veriyorsun, Jess. Senin için tüm aptıklarımdan sonra. | Open Subtitles | انتي تخرجين اسراري ياجيس بعد كل مافعلته لكٍ |
Senin için bizi hedefimize yaklaştıracak görevlerim var. | Open Subtitles | لدىّ مهام لكٍ ، أشياء ستُقربنا أكثر إلى أهدافنا ، اجلبي لي ذلك القلم |
Senin için bir ilk olur. | Open Subtitles | تلك ستكون المره الأولى بالنسبة لكٍ |
Onların Senin için anlamını biliyorum fakat... | Open Subtitles | أنا أعلم كم كانوا يعنون لكٍ ماكس ولكن ماذا إذا... |
Senin için yapabileceğim bir şey var mı anne? | Open Subtitles | هل أستطيع أن أعمل لكٍ أي شي يا أمي؟ |
Ama hepimiz Senin için en doğru olanı istiyoruz. | Open Subtitles | لكن الغاية أنه كل ما نريد هو الأفضل لكٍ |
Senin için çılgın bir CD dolduracağım hatta. | Open Subtitles | -في الواقع سوف أصنع لكٍ اسطوانة رائعة أو شيئاً اخر |
Lütfen güven bana. Senin için o mucizeyi gerçekleştireceğim. | Open Subtitles | "أرجو أن تثقي بي، سأجعل المعجزة تصبح حقيقة لكٍ" |
Senin için bunu çalacağız. Lionel Richie'den "Paraya Tapan". | Open Subtitles | سنشغل هذه الأغنية لكٍ هذه اغنية "بيني لافر" بواسطة ليونيل ريتشي |
Böylesine harika bir abla olduğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أخبركٍ عن مدى امتناني لكٍ لكونكٍ أختاً رائعة |
Tamam. O iyi olacak. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | الأمر بخير, كل شيء سيصبح على ما يرام شكراً جزيلاً لكٍ |
Teşekkür ederim. Evet. Hunter da pijamalarını giymediğinde böyle titrerdi. | Open Subtitles | أجل ، شكرًا لكٍ هانتر كان يشعر بالبرد إذا لم يلبس جنز طويل |
Onu indireceğim Angela ve yemin ederim ki sen de onunla beraber gideceksin. | Open Subtitles | سيسقط يا أنجيلا ، و أقسم لكٍ سوف تسقطين معه |