Siz hukuktan üstün değilsiniz. adalet herkes için birdir. | Open Subtitles | أنت لَسْتَ فوق القانون أيها المفتش العدالة لكُلّ شخصِ |
Söylemek istediğim herkes için lise kim olduğunu aramak ve anlamakla geçen zamanlardır. | Open Subtitles | الذي أَقْصدُ القول تلك المدرسة العليا a وقت تَفتيش والفَهْم بأَنْك لكُلّ شخصِ. |
Bakın, herkes için doğru birinin olduğuna inanırım. | Open Subtitles | النظرة، أَعتقدُ هناك شخص واحد هناك لكُلّ شخصِ. |
Umarım Herkese yetecek kadar satın almışsınızdır. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك إشتريتَ بما فيه الكفاية لكُلّ شخصِ. |
Herkese filmin altın yaldızlı afişini vermek çok pahalı bir işti. | Open Subtitles | ملصقات ذهبية لكُلّ شخصِ , تلك كَانتْ مفرطةَ. |
Lütfen ne yaptığını itiraf et, bu herkes için daha iyi olacak. | Open Subtitles | لذا رجاءً، فقط يَعترفُ ما أنت يَعْملُه سَيَكُونُ أفضل لكُلّ شخصِ. |
Bizi herkes için yeni bir tıp sistemine kadar götürün. | Open Subtitles | خُذْنا طول الطّريق أسفل الطريقِ إلى نظام جديد مِنْ الطبِّ لكُلّ شخصِ. |
Ve dışarıda bir yerlerde mutlaka herkes için birisi olmalı. | Open Subtitles | وأنا أَعتقدُ هناك شخص ما هناك لكُلّ شخصِ. |
Ve herkes için kapanış olur. | Open Subtitles | ذلك سَيَكُونُ خاطئَ جداً وسيكون ذاك الخطأ ستار لكُلّ شخصِ. |
Anlıyorum ki, uh, herkes için zor bir zaman bu. | Open Subtitles | أَفْهمُ ذلك , uh, هو كَانَ a صعب جداً وقت لكُلّ شخصِ. |
herkes için daha güvenli olur. | Open Subtitles | سَيَكُونُ ذلك أكثر أماناً لكُلّ شخصِ. |
Bu, herkes için sorun oluyor. | Open Subtitles | هذه تُسبّبُ المشاكلَ لكُلّ شخصِ. |
Evet, herkes için, belirli biri için değil. | Open Subtitles | نعم لكُلّ شخصِ لكن لا أحد بشكل خاص. |
herkes için bol miktarda var. | Open Subtitles | هناك الكثير لكُلّ شخصِ. |
Bir tek senin için değil, herkes için. | Open Subtitles | ليس فقط لَك، لكن لكُلّ شخصِ. |
Tanrı Herkese aittir. Ve dinle, biz odayı paylaştık duvarları değil. | Open Subtitles | الله لكُلّ شخصِ وإستمعْ لقد إشتركنَا في الغرفةِ |
Çok eşsiz bir tarzın var ve bunu Herkese söylemem. | Open Subtitles | عِنْدَكَ مثل هذا الصوتِ الفريدِ، وأنا لا أَقُولُ ذلك لكُلّ شخصِ. |
Ne mutlu Herkese yetecek kadar yemek var. | Open Subtitles | حَسناً، أَنا مسرورُ ان هناك غذاءُ كافي لكُلّ شخصِ |
Ayağa kalkıp Herkese yetecek bir kahvaltı hazırlayacağım. | Open Subtitles | سَأَنْهضُ. سَأَجْعلُ أي فطور كبير لكُلّ شخصِ. |
Herkese haksız olduklarını kanıtlıyıcam. | Open Subtitles | معلوماً للصيّادين أنا سَأُثبتُ لكُلّ شخصِ ، بأنّ هذه لَيس كذالك ؟ |
Yok, yok, Herkese yetecek kadar yemek var. | Open Subtitles | لا، لا، هناك الكثير لكُلّ شخصِ |