Her şey için çok teşekkür ederim, ama şimdi gitmem gerek. | Open Subtitles | شكراً لكِ على كل شيء لكن أعتقد أنه علي الرحيل الأن |
Seni kendi kanımdan yarattım, senin için mükemmel bir vücüt buldum. | Open Subtitles | لقد صنعتكِ من دمي، وعثرتِ لكِ على جسدٍ متكامل وأسكنتكِ به |
Ama iyi haberim var, sana bir ev arkadaşı buldum. | Open Subtitles | لكن الخبر الجيد هو انني عثرت لكِ على رفيق سكن |
Bütün o kart olayını affettirmek için sana harika bir hediye almak istemiştim. | Open Subtitles | أردت أن أحصل لكِ على هدية رائعة لعيد ملادكِ لأتخطى تلك البطاقات المعتادة |
Teşekkür ederim. Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكِ على هذا، أشكركِ لمساعدتي في الأمر |
...ama buraya girmemize izin verdiğin için teşekkürler. ...materyallerde yardım ettiğin için. | Open Subtitles | ولكن شكرًا لكِ على السماح لنا بالدخول هنا ومساعدتنا في الاطلاع على هذه المواد |
Bizi içeri davet ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | أجل، شكرًا جزيلاً لكِ على سماحكِ لنا بالدخول |
Ve beni geri aldığın için teşekkürler özellikle geri almak istemediğin halde. | Open Subtitles | وشكراً لكِ على قبول عودتي خصوصاً وأنا أعرف بأنّ لم تحبّذي ذلك |
Bu yüzden yardımlarınız için çok teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | لذا، شكراً جزيلاً لكِ على تعاونكِ رغم ذلك. |
Bana inandığın için teşekkürler. Bu benim için çok önemli. | Open Subtitles | شكرا لكِ على إيمانك بي إنه يعني لي الكثير |
Hanımım, her şey için çok minnettarım. | Open Subtitles | سيدتى شكرا لكِ على الاعتناء بى طوال هذه المدة |
Peki, eğer istersen, biz senin için hemen tamir edebiliriz. | Open Subtitles | حسناً, إذا كنتِ تريدين يمكننا.. يمكننا أصلاحها لكِ على الفور |
Bebeğim, masadaki paket senin için. | Open Subtitles | , حسناً يا عزيزتي هناك طرد لكِ على الطاولة |
Ama benim senin için yatağının üstünde duran çok şirin bir önerim var, o yüzden onu giy. | Open Subtitles | لكنّي وضعتُ ثياباً ظريفةً لكِ على سريركِ، لذا ارتديها. |
sana bir ev bulmak istiyoruz bütün doğum sürecinde orada güvende olursun. | Open Subtitles | سنعثر لكِ على شقة, و ستكونين آمنة هناك للمدة الكاملة من حملكِ. |
sana bir Smith Wesson bulacağım. | Open Subtitles | أنا أخبرك انظرى , أنا سأحصل لكِ على مسدس سميث |
Gelecek sene için sana kabataslak bir strateji hazırladım. | Open Subtitles | وبالثلاثة شهور التي تليها سأحصل لكِ على بعض العقود الدعائية |
Bırak da asistanım bir sonraki uçuş için sana bilet alsın. | Open Subtitles | دعي مُساعدي يحجز لكِ على متن الطائرة القادمة. |
Bunları sipariş ettiğin için sağol. | Open Subtitles | شكراً لكِ على طلب هذة، لقد كُنت مشغولة جداً |
Aradığın ve gelmeye karar verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على المكالمة وشكراً لكِ على قراركِ بالمجيء |
Kalmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لكِ على سماحكِ لي بالاقامة |
Bu kadar geç bir vakitte haber verdiğimiz halde bizi kabul ettiğiniz için minnettarız. | Open Subtitles | -شكرا لكِ على مقابلتنا في هذه الساعة المتأخّرة |
Evinize kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكِ على استقبالي في منزلك. |
Bu arada yeni kanepe için teşekkürler! Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | وشكراً لكِ على الأريكة الجديدة لم يكن ينبغي عليكِ القيام بذلك |
Gloria, sanırım gidip biraz temiz hava almalıyım. Dans için teşekkür ederim ve seninle tanışmak harikaydı. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكِ على الرقصة وكان من الجميل جداً مقابلتك |