Ameliyattan önce sana bunu takmalıyım. | Open Subtitles | بل ثمّةَ داعٍ عليّ أن أبدأ لك بهذا قبلَ الجراحة |
Abla, sana bunu söylersem, şerefsizim, beni kokoreç gibi doğrarlar! | Open Subtitles | لا أحد ! لو أفصحت لك بهذا فقد انتهى أمري! |
Ve yaşattıklarımdan sonra, Bunu sana borçluyum. | Open Subtitles | وأنا مدين لك بهذا بعد كل ما جعلتك تعانينه |
- Hatta ailene karşı. - Bunu yapmana izin vermem. | Open Subtitles | أو حتى على والديك - لن أسمح لك بهذا - |
Bu seni ilgilendirmez Rahip. | Open Subtitles | لا شأن لك بهذا أيها الكاهن |
Aynen öyle fakat düşün ki bir arkadaşın var Sana bu kalın ve güzel halatı saldı öncesinde de bu demire bağlayıp sağlamlaştırdı. | Open Subtitles | بدون معاونه ربما و لكن بافتراض انه كان لك صديقا فى الداخل يرمى لك بهذا الحبل القوى |
Anlıyorum ama Bunu yapmana izin veremem. | Open Subtitles | أفهم هذا، و لكنني لا أستطيع أن أسمح لك بهذا. |
Ne olduğunu kabul etmesem de olur. Ama fiziksel varlığının hakkını vermeliyim. | Open Subtitles | لا يجب أن أقبل ما أنت، لكنك تملك وجوداً مادياً، أقر لك بهذا |
Henrietta, patavatsızlık yapmış olursam özür dilerim ama sanırım sana bunu borçluyum. | Open Subtitles | (هنروينا) آسف إن كان ما سأقوله سيكون لئيماً لكن أدين لك بهذا |
Akraba veya değil sana bunu borçlu değilim. | Open Subtitles | أقارب أم لا، فأنا لست مدين لك بهذا |
İşte bu yüzden sana bunu aldım. | Open Subtitles | ولذلك اتيت لك بهذا |
sana bunu anlatışımı hatırlıyor musun Jethro? | Open Subtitles | تتذكر إخباري لك بهذا يا (غيثرو)؟ |
Benjy, Bunu sana anlatma nedenim... çünkü bir vaka üzerinde çalışıyoruz, ve birisi, onun peşini bırakmazsak, bu resimleri basmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | بنجي، سبب اخباري لك بهذا هو اننا نعمل في قضية والشخص يهددنا بنشرهم اذا لم نتركه يذهب |
Bunu sana borçluyum ve bunu da. | Open Subtitles | كنتُ مدينًا لك بهذا أوه ومدينًا لك بهذا أيضًا |
- Okul işine işte böyle girdim. - Tamam, Bunu sana bırakayımt. | Open Subtitles | لذا إفتتحت مدرسة لتعليمه - حسناً , سأقر لك بهذا - |
- Bunu bilemezsin. | Open Subtitles | -لا علم لك بهذا كما أنه ليس لديك علم بإمكانية موتك |
- Bunu sana da borçluyum, ahbap. | Open Subtitles | أدين لك بهذا, أيضاً, يا أخي. |
Sana söylemiştim, Bu seni ilgilendirmez diye. | Open Subtitles | أخبرتك أن لا شأن لك بهذا |
Bu seni ilgilendirmez Jimmy. | Open Subtitles | لاشأن لك بهذا ، جيمي |
Çevremdekilerin hiçbirinin Sana bu şekilde saygısızlık etmesine izin vermezdim. | Open Subtitles | لم أكن أبداً لأسمح للناس التي أعرف أن تقلل إحترامها لك بهذا الشكل. |
- Sana bu kadarını borçluyum. - Pekala. | Open Subtitles | حسناً أعتقد أنني مدينة لك بهذا القدر - حسناً - |
Bunu yapmana izin veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع لا أستطيع أن أسمح لك بهذا إذا |
hakkını vermeliyim zengin çocuk. | Open Subtitles | يجب علي أن أعترف لك بهذا أيها الفتى الثري |