Çantamı böyle karıştırmaya hiç hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لك حق تفتيش حقيبتي هكذا |
Burada olmaya hiç hakkın yok! | Open Subtitles | ما لك حق تتواجد هنا |
- Sessiz kalma hakkına sahipsin. | Open Subtitles | لك حق التزام الصمت غني كما تشاء أيها الصرصور |
Her kimsen sessiz kalma hakkına sahipsin. | Open Subtitles | حسناً مهما تكن لك حق إلتزام الصمت |
Bunu yapmaya hakkın yok. Bunu yapan sen olmamalıydın. | Open Subtitles | ليس لك حق في أن تكوني الفاعلة |
- Bunu yapmaya hakkın yoktu. | Open Subtitles | -لم يكن لك حق بفعل هذا |
Susma hakkınız var, ama Micheal Tinsley ve Lori Tinsley öldüler. | Open Subtitles | لك حق إلتزام الصمت " لكن " مايكل ولوري تينزلي قد ماتوا |
hiç hakkın yok,adamım Hem de hiç. | Open Subtitles | -ليس لك حق .. ليس لك حق |
Burada olmaya hiç hakkın yok, Blythe! | Open Subtitles | "بلايث" ما لك حق تتواجد هنا |
Sessiz kalma hakkına sahipsin! | Open Subtitles | لك حق التزام الصمت |
Sessiz kalma hakkına sahipsin. | Open Subtitles | لك حق إلتزام الصمت |
Sessiz kalma hakkına sahipsin. | Open Subtitles | لك حق إلتزام الصمت |
Bunu yapmaya hakkın yoktu Stef. | Open Subtitles | لم يكن لك حق يا (ستيف) |
Gerçek kızınız büyütme fırsatını kaçırdığınız için tazminat davası açma hakkınız var. | Open Subtitles | لك حق التعافى لتفويتك الفرصة - لتربية ابنتك انت. |
Sessiz kalma hakkınız var ve kullanmanız için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ولا أستطيع إنتظار ذلك لك حق تكليف محامي |